Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2021/916
Karar No: 2022/1645
Karar Tarihi: 29.03.2022

Danıştay 10. Daire 2021/916 Esas 2022/1645 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/916 E.  ,  2022/1645 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/916
    Karar No : 2022/1645

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Destekleme Kurumu
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN_KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :

    Dava konusu istem: Davacı tarafından, davalı idare ile aralarında 27/08/2014 tarihinde imzalanan, ... referans numaralı Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma (IPARD) Programı Fonlarının Tahsisine Dair Sözleşmenin davalı idarece feshedilmesi üzerine yersiz ödendiğinden bahisle 870.414,69 TL hibe desteğine ilişkin amme alacağının 1.741,69 TL gecikme zammı ile birlikte tahsili amacıyla Çankırı İl Koordinatörlüğünce düzenlenen ... tarihli ve E... sayılı, 872.156,38 TL tutarlı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, 5648 sayılı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 15. maddesinin 4. fıkrasında, kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiği; ancak ödeme emrine konu alacağın sözleşmenin feshine bağlı olarak ortaya çıkması ve sözleşmenin feshine yönelik işleme karşı da dava açılması karşısında, henüz ortada kesinleşmiş bir Kurum alacağından söz edilemeyeceği açık olduğundan, dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, hükümlerine uyulmamasından dolayı sözleşmenin feshedildiği, sonrasında düzenlenen borç bildirimi mektubunun davacıya tebliğ edildiği, verilen 1 aylık süre içinde kamu borcunun ödenmemesi üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, kamu alacağının yargısal anlamda kesinleşmesi gerektiği hususunda ayrı bir kanuni düzenleme bulunmadığından ödeme süresi geçtiği halde ödenmeyen kamu alacağının tahsili için dava konusu ödeme emrinin düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    MADDİ OLAY :
    Davalı idare ile davacı arasında Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma (IPARD-Instrument for Pre-Accession Assistance Rural Development) fonlarından faydalanmak suretiyle 50.000 Kapasiteli Broiler (Etlik Piliç) Üretim Projesi yatırımının uygulanması amacıyla 27/08/2014 tarihinde sözleşme imzalandığı, yatırımın sözleşmeye uygun olarak tamamlanması üzerine davacıya 09/11/2015 tarihinde 870.414,69 TL hibe ödemesi gerçekleştirildiği, bilahare yatırımın amacına uygun olarak sürdürülüp sürdürülmediğinin takibi amacıyla 14/12/2017 tarihinde yerinde yapılan kontrolde eksik olduğu tespit edilen bazı ekipmaların verilen süreye rağmen tamamlanmadığının, davacı tarafından muhasebe kayıtlarının sunulmadığının, yatırım arazisi üzerinde bir çok haciz bulunduğunun ve bu durumun proje amacını olumsuz yönde etkilediğinin tespiti üzerine sözleşmenin 29/06/2018 tarihinde feshedilerek davacıya ... tarih ve E... sayılı işlem ile bildirildiği, ... tarihli ve E... sayılı işlemle davacıya ödenen hibe desteklerinin geri alınmasına karar verildiği, 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca düzenlenen ... tarih ve E... sayılı borç bildirim mektubu ile ödenen tutarların bir aylık süre içinde geri ödenmesinin davacıdan istenildiği, borcun yasal süre içerisinde ödenmemesi neticesinde dava konusu ... tarih ve E... sayılı ödeme emrinin davacıya tebliği üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmüştür.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesinde; amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak olan tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu; 55. maddesinde ise, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içinde dava açabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
    5648 sayılı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Hizmetleri Hakkında Kanun'un 15. maddesinin 4. fıkrasında, Kurumun alacaklarının tahsilinde Kurum tarafından 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Kamu alacaklarının kanunlarında belirtilen vade tarihlerinde ödenmesi gerektiği, kanunlarında vade tarihi belirtilmediği takdirde, 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca kamu alacaklısının bağlı olduğu tahsil dairesince borcun 1 ay içinde ödenmesi talebini içerir ihbarnamenin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edileceği ve vadesinde ödenmemesi durumunda aynı Kanun'un 55. maddesi uyarınca ödenmeyen kamu alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenleneceği hususunda duraksama bulunmamaktadır.
    Bununla birlikte, İdare Mahkemesi kararında, ödeme emri düzenlenmeden önce kamu alacağının kesinleşmiş olmasının zorunlu olduğu yolunda gerekçeye yer verildiğinden, kamu alacağının tahsil edilebilmesi için kesinleşmesinden ne anlaşılması gerektiği hususu ortaya konulmalıdır.
    Buna göre, kanuni vadesi geldiği halde ödenmeyen ya da 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca düzenlenen ihbarnamenin tebliğinden itibaren 1 aylık süre içinde ödenmeyen kamu alacağı, usulüne uygun olarak tahakkuk etmiş, başka bir ifadeyle ödeme emri ile borçludan istenebilir hale gelmiştir. İdari işlemlerin, kural olarak hukuka uygunluk karinesine ve re'sen icra edilebilme yeteneğine sahip olması dolayısıyla ilgili mevzuatta kamu alacağına ilişkin ihbarnameye dava açılmasının tahsil işlemlerini durduracağı yönünde bir düzenleme bulunmadığı sürece, kamu borçlusu tarafından ihbarnameye karşı dava açılması, vadesi gelmiş (tahakkuk etmiş) ve ödenmemiş durumdaki kamu alacağının borçludan ödeme emri düzenlenerek istenilmesine hukuken engel teşkil etmemektedir. Daha açık bir anlatımla, ödeme emri düzenlenebilmesi için kamu alacağının yargısal denetiminin tamamlanmış olması, aksi mevzuatta belirtilmediği müddetçe, zorunlu bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, somut olayda, yapılan hibe desteğinin 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca hazırlanan ... tarih ve E... sayılı borç bildirim mektubu ile 1 aylık süre içinde geri ödenmesinin davacıdan istenilmesine rağmen, borç bildirim mektubunun tebliğinden itibaren kanuni süre içinde borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için ... tarih ve E... sayılı dava konusu ödeme emrinin düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Diğer yandan, davacı tarafından, yatırım konusu işletmenin aktif bir şeklide çalıştırıldığı, sözleşme hükümlerine uygun hareket edildiği, verilen taahhütlere uyulduğu, hibe sözleşmesinin feshi işleminin, sözleşme hükümlerine aykırı olduğu hususları ileri sürülerek düzenlenen ödeme emrinin iptali istenilmekte ise de; bahse konu iddiaların ihbarnameye ve sözleşmenin feshine yönelik işleme karşı açılan davalarda incelenebileceği, bu nedenle ödeme emrinin iptali istemiyle açılan işbu davada "borcum yoktur" kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hibe sözleşmenin feshine yönelik işlemin iptali istemiyle dava açılması nedeniyle henüz ortada kesinleşmiş bir Kurum alacağından söz edilemeyeceğinden dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
    2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin Kastamonu İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi