Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9198
Karar No: 2018/12317
Karar Tarihi: 18.12.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/9198 Esas 2018/12317 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/9198 E.  ,  2018/12317 K.

    "İçtihat Metni"

    ... vekili avkuat ... ile 1-T.C Başbakanlık, vekili avukat ... 2-... Toplu Konut İdaresi Başkanlığı-... vekili avukat ...
    aralarındaki dava hakkında ... 2. Tüketici Mahkemesinden verilen 09/10/2013 tarih ve 2013/2636-2013/373 sayılı hükmün Dairemizin 24/04/2017 tarih ve 2016/30430-2017/4920 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılardan ... avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

    K A R A R
    Davacı, 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet Bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 13.000.000 TL (eski para ) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nın yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 20.126,88 TL.ye yükseltmiştir.
    Davalılar Toplu Konut idaresi, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemenin, davanın kabulüne dair kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, Dairemizce hükmün bozulması ile, bu kez davalı Toplu Konut İdaresi karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Davacının, Devlet Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığı, ilerde maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 13.000.000 TL ( eski para ) ödediği, konutun davacıya teslim edilip tapuda devir işleminin yapıldığı, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği konusunda ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkındadır. Mahkemece, dosya kapsamı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı ile dava dışı banka arasında imzalanan borçlanma sözleşmesinin 1. maddesinde "... borçlu, yukarıda belirtilen miktarın kullandırılmış krediye göre saptanmış olduğunu, borçlanmaya esas kesin maliyetin, inşaatın tamamlanması aşamasından sonra yapılacak kesin hesaplardan sonra tespit edileceğini ve kesin hesap sonucu bulunacak maliyete göre borç miktarının artması halinde, artan miktar için de işbu borçlanma sözleşmesinin aynen takbik edileceğini, bankaca kesin hesap şekline herhangi bir itirazı olmayacağını peşinatın ve taksit tutarlarının artış oranına göre yeniden belirlenecek bu sözleşme hükümlerine göre ödeneceğini, kabul ve beyan eder. " şeklinde düzenlenmeye yer verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp borçlandırma sözleşmesi ile 72.893.433 TL, borçlandırma senedi ile 11.622.360 TL olmak üzere toplam 84.515.791 TL kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için 90.000.000 TL (eski para) olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği, davacının ödediği bedelin sözkonusu maliyet hesabının altında kaldığı ve bu durumda borçlandırma işleminin başlangıcında mahsuplaşmanın yapıldığının kabulü gerektiği, hal böyle olunca bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir. Hükmün bu nedenle onanması gerekirken, Dairemizce 24.04.2017 tarihli ve 2016/30430 Esas, 2017/4920 Karar sayılı ilamda "... Somut olayda; mahkemece bozmadan önce gerekli araştırma ve inceleme yapılmış, hatta emsal bozmalarda araştırılması istenen noktalar dahi bilirkişiye incelettirilmiş ve alınan bilirkişi raporu mahsubun yapılmadığını tespit ederek mahkemece bedele hükmedilmiştir. Ne var ki Dairemizin birçok yerde inşa edilen göçmen konutları ile ilgili emsal dosyalarda ulaştığı sonuç bu dosyaya da uygulanmış, davacı iddialarını mevcut delillere göre ispat etmiş olmasına, ... tarafından bu iddianın aksi de ispatlanamamasına karşın "davanın reddi gerekir" denilmek suretiyle kesin olarak bozma yapılması, mahkemece de bu bozmaya uyulmasıyla davalı ... lehine usuli müktesep hak oluşacağı düşünülsede Anayasa mahkemesinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki kararının bu hakkın istisnasını oluşturduğundan davalı lehine usuli müktesep hak oluşmayacaktır. Usul yasamız İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği ihlal kararlarını yeniden yargılama hakkı vermektedir.(HMK m.375/1-i). Elde derdest bir dava olduğuna ve henüz kesin hükümle sonuçlanmadığına göre yargılamanın iadesi hakkını davacıya kullandırmak usul ekonomisine de aykırıdır. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, " şeklinde kararın bozulduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmış olduğundan davalının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemize ait 24.04.2017 tarihli ve 2016/30430 Esas, 2017/4920 Karar sayılı ilamın kaldırılmasına, hükmün yukarda açıklanan değişik nedenlerle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemize ait 24.04.2017 tarihli ve 2016/30430 Esas, 2017/4920 Karar sayılı ilamın kaldırılmasına, hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, peşin alınan 65,40 TL. harcın istek halinde iadesine, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi