Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/1851
Karar No: 2022/1664
Karar Tarihi: 29.03.2022

Danıştay 10. Daire 2017/1851 Esas 2022/1664 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/1851 E.  ,  2022/1664 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2017/1851
    Karar No : 2022/1664


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …
    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Müdürlüğü / …
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN_KONUSU : …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının davacı tarafından esastan davalı idare tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, 27/05/2014 tarihinde polis memurunca silahla yaralanması nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararlara karşılık olarak 500.000,00 TL maddi ile 500.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince; davacının polis memuruna ait silahtan çıkan mermi ile yaralandığı sabit ise de; olay esnasında davacının kendi silahını çektiği ve adı geçen polis memuruna fiziki müdahalede bulunduğu, bunun üzerine görevli polis memurlarının 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca kendilerine verilen silah kullanma yetkisi kapsamında silahlarını çektikleri, davacının polis memurunun elindeki silahı almaya çalıştığı, bu sırada çıkan arbede sırasında silahın ateş alması neticesinde yaralandığı görülmekle, polis memurunun davacıya direk olarak ateş ettiğine ilişkin dosyada bir bilgi veya belge olmaması, davacının önce kendi silahını polislere doğrulttuğu, sonrasında ise bir polis memurunu fiziki müdahalede bulunarak yaraladığı ve bu polis memurunun silahını almaya çalışırken silahın ateş alması sonucu yaralandığı dikkate alındığında, olayın davacının ağır kusuru nedeniyle gerçekleştiği ve davacının yaralanmasında idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, 1,000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI :
    I- Davacı tarafından; ceza yargılamasının halen devam ettiği ve polis memurunun üzerine atılı suçun vasfının adam öldürmeye teşebbüs olarak değiştiği, olaya ilişkin tutanakların yanlı olduğu, görgü tanıklarına baskı yapıldığı, atış artıklarının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyize konu kararın redde ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

    II- Davalı idare tarafından; maddi ve manevi tazminatın reddedilmiş olması nedeniyle her bir kalem için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, reddedilen maddi tazminat bakımından nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek temyize konu İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine yönelik kısmının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının temyizi isteminin reddi ile temyize konu kararın esasa ilişkin kısmının onanması gerektiği savunulmuş olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ :.İdare Mahkemesi kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesinde, "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükümlerine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava dosyasının incelenmesinden; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı tarafından, 24/10/2016 tarihli dilekçe ile, davalı idare tarafından ise 15/12/2016 tarihli dilekçe ile temyizen incelenerek bozulmasının talep edildiği, ancak UYAP sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre davacının 11/11/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
    2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 2. fıkrasında yer alan "Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükmünden kastedilen; münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
    Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacının vefat etmiş olması sebebiyle, 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi uyarınca usul kuralları gözetilerek yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan; İdare Mahkemesi'nce, bozma kararımız üzerine, davayı takip hakkı kendisine geçenlerin başvurması halinde yapılacak yargılama üzerine yeni bir karar verileceğinden, davalı idarenin vekalet ücretine ilişkin temyiz talebi yönünden bu aşamada bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin uygulanmasını teminen, temyize konu …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
    2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
    3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2022 tarihinde, oy çokluğuyla karar verildi.





    (X)-KARŞI OY :

    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
    UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının temyiz aşamasında, 11/11/2016 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca işlem tesis edilmesi gerektiği kuşkusuz ise de, temyize konu kararın taraflara tebliğinden sonra davacı tarafından verilen 24/10/2016 tarihli temyiz dilekçesinden sonra davacının 11/11/2016 tarihinde vefat ettiği, diğer yandan dosya işlemden kaldırıldıktan sonra varsa davayı takip hakkı kendisine geçenlerin dosyanın işleme konulması talebiyle başvurmaları halinde yargılama safahatının geriye götürülmeyip kaldığı yerden devamının sağlanması, yargılama süresinin gereksiz uzatılmaması ve usul ekonomisi yönlerinden adil yargılanma hakkına daha uygun düşeceğinden Dairemizce bu aşamada temyiz incelemesi yapılarak gerekli olan kararın verilmesi ve davacı yönünden de 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi hükümlerinin bu kararın tebliğ safahatına yönelik olarak uygulanmak üzere dosyanın İstanbul 4. İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla, temyize konu Mahkeme Kararının salt davacının ölümü nedeniyle bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi