Esas No: 2019/7334
Karar No: 2022/1054
Karar Tarihi: 29.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/7334 Esas 2022/1054 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/7334 E. , 2022/1054 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/7334
Karar No : 2022/1054
TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) ... Turizm Taşımacılık Kuyumculuk İnşaat Deri ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
2-(DAVALI) ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının maliki olduğu, Antalya ili Manavgat İlçesi ... Mahallesi ... ada ... sayılı parselde bulunan otel binası için tahakkkuk ettirilen 2016 ila 2018 yıllarına ilişkin vergi ziyaı cezalı emlak (bina) vergisi ile 2015 yılı için kesilen usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun "Geçici Muaflıklar" başlıklı 5. maddesinin (b) fıkrası ile 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren (g) fıkrasının birlikte değerlendirilmesinden, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinin son iki fıkrasına göre, (b) fıkrasında yazılı muafiyetten yararlanmak için, fıkrada yazılı hallerin vukuunda, keyfiyetin bütçe yılı içinde ilgili vergi dairesine bildirilmesi şart olup; süresinde bildirimde bulunulmazsa muafiyet, bildirimin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılından geçerli olacak ve bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşecekken, 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren (g) fıkrasında yazılı muafiyetten yararlanmak için herhangi bir bildirim şartı getirilmediği gibi yatırım teşvik belgesinin bir örneğinin ilgili belediyeye verilmesi aranırken emlak vergisi (bina) bildirimi ile birlikte verilmemiş olmasının geçmiş yıllara ilişkin olarak geçici emlak vergisi muafiyetinden faydalanabilme hakkını düşürmeyeceği sonucuna varılarak, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 01.01.2017 tarihinden önce turizm yatırım belgesi ve turizm işletme belgesi ile birlikte yatırım teşvik belgesi bulunan binalar için 01.01.2017 tarihine kadar bildirim şartına bağlı olarak geçici emlak vergisi muafiyeti uygulanacakken, 01.01.2017 tarihinden itibaren bildirim şartına bağlı olmaksızın beş yıllık muafiyet süresinden muafiyetin uygulanmadığı süreler düşüldükten sonra kalan süre kadar geçici emlak vergisi muafiyeti uygulanabileceği belirtildikten sonra; uyuşmazlıkta, otel binasına ilişkin olarak davacı şirket adına 29.09.2014 tarihinde turizm yatırım belgesi ile turizm işletme belgesi, 20.11.2014 tarihinde yatırım teşvik belgesi düzenlendiği ve söz konusu binanın inşasının 14.10.2015 tarihinde sona erdiği, davacı şirket tarafından, 12.12.2014 tarihli dilekçe ile yatırım teşvik belgesi, turizm yatırım belgesi ve turizm işletme belgelerinin eksiksiz olarak dilekçe ekine eklenerek belediyeye bildirimde bulunduğu iddia edilmiş ise de, söz konusu dilekçe geçici emlak vergisi muafiyetinden faydalanmak amacıyla verilmiş bir dilekçe olmayıp, inşaat ruhsatı almak amacıyla yapılan başvuruya ilişkin olduğu, geçici muaflıktan faydalanmak istemiyle yapılan başvurunun tarihinin ise 28.03.2018 olduğu dikkate alındığında, inşanın sona erdiği yılı takip eden 2016 yılı için süresinde bildirimde bulunmayan davacı şirkete tanınan geçici muafiyet hakkı ortadan kalktığından 2016 yılına ilişkin olarak tahakkuk ettirilen emlak vergisi ve kültür varlıklarını koruma payında hukuka aykırılık görülmediği, 2016 yılı vergi ziyaı cezası yönünden ise, Emlak Vergisi Kanununda 09/04/2002 tarihinden itibaren beyanname verme zorunluluğu kaldırılarak emlak vergisi bildirimi verilmesi gereken hallerde mükellefin bildirim vermemesi durumunda verginin idarece tarh edileceği kuralı benimsendiğinden davacı şirket adına 2016 yılına ait emlak vergisine bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasında yasal isabet bulunmadığı, öte yandan, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 5. Maddesine eklenen ve 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren (g) fıkrası uyarınca yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen binaların inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren beş yıl süreyle geçici muafiyetten faydalandırılacağı belirtildiğinden ve 5. Maddenin son iki fıkrasında, (g) fıkrasında yazılı muafiyetten yararlanmak için herhangi bir bildirim şartı getirilmediğinden, ayrıca tebliğ maddelerinde yatırım teşvik belgesinin bir örneğinin ilgili belediyeye verilmesi aranırken emlak vergisi (bina) bildirimi ile birlikte verilmemiş olmasının geçmiş yıllara ilişkin olarak geçici emlak vergisi muafiyetinden faydalanabilme hakkını düşürmeyeceği düzenlendiğinden, yatırım teşvik belgesinin bir örneğini 28.03.2018 tarihli başvuru ile davalı idareye sunan davacı şirket adına düzenlemenin yürürlüğe girdiği 01.01.2017 tarihinden itibaren beş yıllık muafiyet süresinden muafiyetin uygulanmadığı süreler düşüldükten sonra kalan süre kadar geçici emlak vergisi muafiyeti uygulanabileceğinden 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin olarak tahakkuk ettirilen vergi ziyaı cezalı emlak vergisi ve kültür varlıklarını koruma katkı payında hukuka uyarlık görülmediği, 2015 yılı için kesilen usulsüzlük cezası yönünden ise, davacı şirkete ait otel binasının inşaasının 14.10.2015 tarihinde bittiği, ancak söz konusu taşınmaza ait emlak vergisi bildiriminin bu tarih itibariyle verilmesi gerekirken 09.04.2018 tarihinde verildiği anlaşıldığından, davacı şirketin emlak vergisi bildirimini süresinden sonra vermesi nedeniyle 213 sayılı Kanunun 352.maddesi uyarınca kesilen usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 2016 yılına ait emlak vergisi tahakkukları ile kültür varlıklarını koruma paylarının ve 2015 yılı için kesilen usulsüzlük cezasının onanmasına, 2017 ila 2018 yıllarına ait emlak vergisi tahakkukları ile kültür varlıklarını koruma paylarının ve kesilen vergi ziyaı cezalarının tamamının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI:28/03/2018 tarihli dilekçeleri ile davalı idareye yaptıkları başvurunun muafiyet başvurusu olmadığı, emlak vergisi tahakkukunun kaldırılması istemi olduğu,
12/12/2014 tarihli dilekçeleri ile davalı idareye turizm teşvik ve turizm yatırım belgelerinin sunulduğu, davalı idarenin bu tarihten itibaren bu belgelerden haberdar olduğu, muafiyet talebine ilişkin kanunda şekli ve usuli bir düzenleme bulunmadığı, kaldı ki davalı belediyece bu belgeler uyarınca bazı işlemler gerçekleştirildiği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
DAVALININ İDDİALARI: Davacının emlak vergisi muafiyetinden yararlanmak için süresinde yapılmış başvurusu bulunmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU
Açıklanan nedenlerle;
Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının ONANMASINA,
Temyiz isteminde bulunanlardan ... -TL maktu harç alınmasına,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.