Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/356
Karar No: 2010/1990
Karar Tarihi: 20.04.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/356 Esas 2010/1990 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/356 E.  ,  2010/1990 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Denizli 1.Aile Mahkemesinden verilen 08.12.2009 gün ve 919/1029 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.04.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, davalı ile vekil edeninin 1998 yılı sonlarında imam nikahı ile gayri resmi şekilde evlendiklerini, bu birliktelik sırasında vekil edeninin aralarında resmi nikahın kıyılacağı düşüncesi ile iyiniyetli olarak Göveçlik Köyü dahilindeki 99 parsel sayılı taşınmazda adına kayıtlı bulunan 390/4026 payı ve zeminde bu paya isabet eden kısım üzerinde bulunan ve gene kendisine ait bulunan 5 katlı binayı hiç bir bedel almadan davalıya devrettiğini, bundan ayrı tarafların 9.3.2000 tarihinde resmi şekilde evlenmelerinden sonra evlilik birliğinin ömür boyu devam edeceği inancı ile aynı parselde pay sahibi olan ...’a ait 234/4026 payın tüm bedeli vekil edeni tarafından ödenerek satın alınmasına rağmen tapunun davalı adına düzenlendiğini, davalının bu kazanımlardan sonra boşanma davası açmasıyla vekil edeninin zor duruma düştüğünü, davalının ise; bu iki taşınmaz nedeniyle Denizli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/553 D. İş sayılı dosyası ile belirlenen 233.932,20 YTL değerinde haksız olarak zenginleştiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 90.000 YTL katkı payı-sebepsiz zenginleşme alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili ise, evlilik birliğinin kurulmasından önce davacı tarafından vekil edenine devredilen taşınmaz ve evin tarafların nişanlı olduğu dönemde hediye olarak verildiğini, tarafların daha sonra evlenmeleri nedeniyle artık geri istenemeyeceğini, evlilik birliğinin kurulmasından sonra vekil edeni tarafından üçüncü bir kişiden satın alınarak edinilen payın bedelinin davacı tarafından değil vekil edeninin davacıya ait işyerinde çalışmalarına karşılık elde ettiği gelirle alındığını, dolayısı ile bu hissenin edinilmesinde davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 99 parselde kayıtlı 4700 m² yüzölçümlü tarlanın 390/4026 hissesinin 11.3.1999 tarihinde davalı tarafından davacıdan satın alındığı, tarafların daha sonra 9.3.2000 tarihinde resmi olarak evlendikleri, dolayısı ile evlilik birliği içinde edinilen bir mal varlığı olmadığı, katkı payı alacağı isteğine konu olamayacağı, evlilik birliğinin kurulmasından sonra davalı tarafından edinilen payın alımına davacının ½ oranında katkısının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği görüşünden hareketle; davanın kısmen
    kabulüne, katkı payından kaynaklanan 90.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1998 yılından beri birlikte yaşadıkları anlaşılan taraflar, 9.3.2000 tarihinde evlenmiş, 20.10.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 14.1.2008 tarihinde boşanmışlardır.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, taktirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davaya konu 4700 m² yüzölçüme sahip 99 parselde davacı adına kayıtlı bulunan 390/4026 arsa paylı taşınmaz bölümü ile bu taşınmaz üzerinde yer alan 5 katlı binanın hiç bir bedel alınmadan, iyiniyetle evlilik birliğinin kurulmasından önce davalıya davacı tarafından devredildiği davacı tarafından açıkça kabul edildiğine,bu nitelikteki bir işlemin Borçlar Kanununun 234 ve devamı maddeleri gereğince bağış niteliğinde bulunduğunun açık olmasına, Borçlar Kanununun 244 ve devamı maddeleri gereğince bağıştan rücu için usulüne uygun olarak açılmış bir dava ve istek bulunmadığına göre, evlilik birliğinden önce davalı tarafından edinildiği anlaşılan mal varlığına yönelik olarak açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Davacı vekilinin evlilik birliğinin kurulmasından sonra edinilen 234/4026 paya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı tarafın dava açarken dayanağını oluşturan tespit dosyasındaki belirlemeye göre bu taşınmazın m² birim değeri 80 TL olup, görülmekte olan dava sırasında yapılan bilirkişi incelemesinde de birim değer aynı şekilde belirlenmiştir. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda; değer dava konusu payın zeminde fiilen kapsadığı alanın m² si dikkate alınarak hesaplanmış, tespit dosyasında ise, taşınmazın genel yüzölçümüne payın oranlanması ile bulunan miktar dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Bu nedenle esasen her iki hesap şekli de doğrudur.Ayrıca;bu hesaplama farklılığı nedeniyle davacının aleyhine, payına etki eden miktar 1500-2000 TL"dir. Fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet ilkesi taraflar arasında görülen bu tür davalarda uygulanan ilkeler olduğundan 1500-2000 TL eksik değer hesaplaması da sonuca etkili görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan mahkeme hükmünün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 104,35 TL’nın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 20.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi