Esas No: 2019/4415
Karar No: 2022/1933
Karar Tarihi: 29.03.2022
Danıştay 4. Daire 2019/4415 Esas 2022/1933 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/4415 E. , 2022/1933 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4415
Karar No : 2022/1933
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- Tasfiye Halinde … Otomotiv
Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ve vergi tekniği raporu uyarınca … tarafından, 2012/1 döneminde dava dışı üçüncü kişiye fatura edilerek teslim edilmiş görünen … şasi numaralı aracın, gerçekte davacı tarafından teslim edildiğinin, ancak satış hasılatının kayıt ve beyan dışı bırakıldığının tespit edildiği ve 2011 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2012/1 dönemine devreden indirilecek KDV tutarının 133.403,73 TL'ye azaldığından bahisle 2012 yılı beyan tablosunun, beyan dışı bırakılan araç satış hasılatı 2012/1 dönem beyanına eklenmek ve önceki yıldan devreden indirilecek KDV tutarı 133.403,73 TL kabul edilmek suretiyle yeniden düzenlenmesi sonucu vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2012/2 ve 3 dönemlerine ilişkin katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; cezalı tarhiyatların dayanağı vergi inceleme raporlarında atıf yapılan davacı hakkındaki vergi tekniği raporunun ihbarnamelerle birlikte tebliğ edilmemesinin davacının savunma hakkını engellediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; …'ın düzenlediği faturalarda belirtilen hacimde ticaret yapacak organizasyona sahip olmadığı, çalışan işçisinin bulunmadığı, işyeri, depo, nakil vasıtası, sermaye durumu, bankacılık işlemleri gibi ticari aktiviteyi sağlayan zorunlu unsurlara sahip olmadığı, banka hesap hareketlerinden ithal edilen araçlara ilişkin ithalat bedellerinin ve KDV bedellerinin mükellef dışındaki kişiler tarafından hesaba aktarıldığının görüldüğü, …'ın araçların ilk iktisabında ödenmesi gereken vergileri azaltmak için paravan olarak kullanıldığı, herhangi bir ticari faaliyeti olmadığı, dolayısıyla düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu, bunun yanı sıra, … şasi numaralı aracın gerçekte davacı … Otomotiv Ltd. Şti. tarafından teslim edildiğinin de ayrıca tespit edildiği sonucuna varıldığından söz konusu aracın 2012/Ocak döneminde, ÖTV matrahının asgari tutarını teşkil eden ithalat KDV matrahı ve bu matrah üzerinden ÖTV de hesaplanmak suretiyle tespit edilen satış bedeliyle, ilk iktisap kapsamında dava dışı üçüncü kişiye tesliminin gerçekleştirildiği kabul edilmek ve bu satış bedeli 2012/1 dönemi beyanına eklenmek suretiyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, 2011 yılında doğan katma değer vergisi alacağının 31/12/2016 tarihinden sonra zamanaşımına uğrayacağı ve 2012 yılı beyan tablosunun yeniden düzenlenmesi sonucu yapılan cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin 02/11/2017 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği dikkate alındığında dava konusu cezalı tarhiyatın 2011 yılından 2012 yılına devreden indirilecek KDV tutarının 133.403,73 TL'ye azaldığından bahisle, önceki yıldan devreden indirilecek KDV tutarı 133.403,73 TL kabul edilmek suretiyle beyan tablosunun yeniden düzenlenmesi sonucu gerçekleştirilen kısmında ise bu kısmın zamanaşımına uğraması nedeniyle hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle istinaf başvurusunun kısmen gerekçeli reddine, kısmen kabulüne ve sonuç olarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Kendileri hakkındaki vergi tekniği raporunun ihbarnamelerle birlikte tebliğ edilmemesinin savunma haklarını engellediği, dava dışı ithalatçı mükellef hakkındaki tespitler nedeniyle kendilerinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, davalı idarenin iddialarının somut olarak ortaya konulamadığı ve cezalı tarhiyatın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Kararın aleyhe olan kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2011 yılından devreden indirilecek katma değer vergisinin azalmasından kaynaklanan cezalı tarhiyata ilişkin kısmının Üye …'in ve Üye …'in karşı oyu ve oyçokluğuyla, diğer kısmının ise oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde, zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış ve 114. maddesinde de, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı kuralına yer verilmiştir.
Sözü edilen yasa kuralları dikkate alındığında Vergi Dava Dairesince her ne kadar uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatın, 2011 yılından devreden katma değer vergisinin düzeltilmesinden kaynaklanan cezalı tarhiyata ilişkin kısmının, ihbarnamelerin beş yıllık tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra 2017 yılında tebliğ edilmesi nedeniyle zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle karar verilmiş olsa da, uyuşmazlık konusu tarh döneminin 2012 yılı olduğu ve tarh zamanaşımı süresinin 31/12/2017' de dolacağının kabulü gerektiğinden, 02/11/2017 tarihinde tebliğ edilen uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatta zamanaşımı bulunmamaktadır.
Bu nedenle, uyuşmazlığın 2011/12 döneminden devreden katma değer vergisi tutarının düzeltilmesinden kaynaklanan cezalı tarhiyata ilişkin kısmının esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden, Vergi Dava Dairesi kararının aksi yöndeki kısmının bozulması gerektiği görüşüyle kararın belirtilen hüküm fıkrasına katılmıyoruz.