5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14896 Esas 2020/3316 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/14896
Karar No: 2020/3316
Karar Tarihi: 05.05.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14896 Esas 2020/3316 Karar Sayılı İlamı

Özet:

19. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davanın temyiz isteği değerlendirilmiştir. Davanın konusu, 5607 Sayılı Kanuna aykırılıktır ve hüküm mahkumiyet şeklindedir.
Kararda, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 Sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, aynı Kanun'un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 Sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının mümkün hale geldiği belirtilmiştir.
Kararda, 5237 Sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 Sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 Sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrasının sanığın mükerrir olup olmadığı gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması gerektiği ve bu uygulamanın yerel mahkemeye ait olduğu vurgulanmıştır.
Sonuç olarak, yerel mahkemenin yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması için dosyayı yeniden incelemesi gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı kanun maddeleri:
- 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenleme: \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\"
- 5607 Sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra: \"Kovuşturma aşamasında, suçun işlenmesine etki eden yakın ilişki, şiddet veya tehdit içeren durumlar dikkate alınarak, aynı veya daha az oranda

19. Ceza Dairesi 2019/14896 E. , 2020/3316 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin sanığın mükerrir olup olmadığı gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.