11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/8569 Karar No: 2019/5644 Karar Tarihi: 25.06.2019
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8569 Esas 2019/5644 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Adana Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan kamu davasında, sanık olarak yer alan bir şirket ortağı, sahte fatura düzenlemek suçunu kabul etmemiştir. Bunun üzerine, şirketin düzenlediği faturaları kullanan diğer mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenmesi ve şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılıp açılmadığının belirlenmesi istenmiştir. Ayrıca, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığı da araştırılmış, faturaları kullanan şirket yetkilileri tanık sıfatıyla dinlenmiş ve imza ve yazıların incelenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Kararda, dosya içerisinde dava şartı olan rapor değerlendirme komisyonu mütalaasının bulunmadığı belirtilerek, raporun incelenmek üzere dosya içerisine getirtilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Aynı zamanda, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal etmesi nedeniyle sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği belirtilerek, hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 367. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi geçmektedir.
11. Ceza Dairesi 2017/8569 E. , 2019/5644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Yüreğir Vergi Dairesi Müdürlüğünün 662 013 8952 vergi numaralı mükellefi olan .... Yemek Tic. Ltd. Şti"nin ortağı olan sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın sahte fatura düzenleme suçunu kabul etmediği ve iş bulma vaadiyle bazı belgeleri imzaladığını savunması karşısında; sanığın ortağı olduğu şirketin düzenlemiş olduğu faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığı belirlenip, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması; faturaları kullanan şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanık ... ile hükmü temyiz etmeyen sanık ...’i tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanık ... ile hükmü temyiz etmeyen sanık ...’in bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, faturalarda yer alan imza ve yazıların sanık ... ile hükmü temyiz etmeyen sanık ...’e ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, şirketin muhasebecisi tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenmesi, şirketin işlemlerini fiilen kimin idare ettiği sorularak sonucuna göre toplanan tüm deliller değerlendirilip sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Kabule göre de ; a) Dosya içerisinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan rapor değerlendirme komisyonu mütalaasının bulunmadığı anlaşılmakla, Adana Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı"nın 13.07.2011 tarihli ve 6997 sayılı üst yazısında bahsi geçen 03.06.2011 tarihli ve RDK-I/308 sayılı Rapor Değerlendirme Komisyonu mütalaasının incelenmek üzere dosya içerisine getirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.