Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4945
Karar No: 2022/6700
Karar Tarihi: 09.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4945 Esas 2022/6700 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıya ait bir işyerinde çalışan davacının hizmet tespiti istemiyle açtığı davada ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı ve fer’i müdahil SGK'nın istinaf başvurusu, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir. Temyiz incelemesi sonrasında ise, yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Dava 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılan hizmet tespiti davasıdır. Bu maddelere göre, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir ve özel bir duyarlılıkla yürütülmesi gerekmektedir. Tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerekmektedir. Tanık beyanlarının inandırıcılığı üzerinde durulmalı, işveren, işçi ve işyeriyle ilişkileri düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça bordrolu, komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar da dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
10. Hukuk Dairesi         2022/4945 E.  ,  2022/6700 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Adana 1. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve fer’i müdahil Kurum tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan, Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait ... Kuaför ... isimli iş yerinde 01.01.2010-01.06.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş yeri sahibinin önceden yakın arkadaşı olduğundan ilk işe başladığı tarihte sigortasının hemen başlatılmasını istediğini, davalı da kabul edip kendisinden bir takım belgeler istediğini, sigorta giriş bildirgesini imzalattığını belirterek davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı cevap dilekçesinde özetle;davacının hiçbir şekilde yanında sigortasız işçi olarak çalışmadığını, davacının her yıl bir dava açmak suretiyle kendisini ve çevresini rahatsız ettiğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı SGK cevap dilekçesinde özetle; kurum kayıtlarına göre davacının böyle bir çalışmasının bulunmadığını belirterek davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    “Davanın kabulü ile, davacının davalıya ait iş yerinde 01.01.2010-01.06.2013 tarihleri arasında toplam 1.230 gün süre ile asgari ücret ile çalıştığının tespitine” karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    “Davalı ve feri müdahil SGK vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davalı vekili, davacının kendi işyerini kapattıktan sonra bazı müşterilerini getirip, işini yapıp parasını aldığını, arada bağımlılık unsuru bulunmadığı, tarafların yakın arkadaş olduğu, tanık beyanlarının davayı kabule yetrsiz olduğu, fer’i müdahil Kurum vekili, eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Tanık beyanları değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren, işçi ve işyeriyle ilişkileri düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça bordrolu, komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar da dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; dinlenen tanık beyanlarının, davacının işe başlama ve bitiş tarihleriyle ilgili herhangi bir somut beyan içermediği, sadece davalı işverenlikte çalıştığını beyan ettikleri, arada çelişkilerin olduğu, çalışma dönemine dair bir bilgi dosya kapsamında bulunmadığı, davacının kendine ait kapattığı bir işyeri olduğu beyan edilmesine rağmen bu konuda bir araştırma yapılmadığı anlaşılmakla, mahkemece davanın kabulü için yapılan araştırma yetersiz bulunmuştur.
    Mahkemece, öncelikle vergi dairesi ve meslek kuruluşlarıyla yazışma yapılarak davacının kendi nam ve hesabına çalıştırdığı bir işyerinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, gerekirse dinlenen tanıklar yeniden dinlenerek, işe başlama ve ayrılış tarihleri hiçbir kuşkuya ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip, işe başlama ve ayrılış tarihlerinin ne şekilde tespit edildiği karar gerekçesinde tartışılmalı, davaya konu dönemde çalışma olup olmadığı somut delillerle ortaya konularak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf istemlerinin esastan reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 09.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi