Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9930 Esas 2019/3180 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/173 Esas 2010/756 Karar sayılı dosyasında 214 ada 2 parselin 6/288 hissesi ile ilgili olarak şufa davası açtığını ve kazandığını, ancak belirtilen taşınmaz yargılama sırasında 2490 ada 1 parsel ve 2491 ada 1 parsel olarak ifraz edildiğini, taşınmazla ilgili olarak davalı ..."in müteahhit olduğu 23.01.2006 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği 2490 ada 1 parsel Müteahhide 2491 ada 1 parseldeki 80 daire arsa sahiplerine ait olacak iken davalı ..."in 2491 ada 1 parselin 1/48 hissesini önce davadışı ..."a onun da daha sonra davacının kardeşi davalı ..."e sattığını belirterek bu muvazaalı satışların iptalini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın satışının gerçek olduğunu muvazaanın olmadığını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, satış yapılan ..."ın kötüniyetli olduğunun ve davalı ... ile birlikte hareket ettiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı, davacı tanığı olarak dinlenen ..."ün de ilk satışın yapıldığı ... isimli şahsın dava konusu taşınmazdaki hisseyi muvazaalı olarak aldığına dair bir beyanda bulunmadığı, aralarındaki dava ile ilgili ..."ın bir bilgisinin olup olmadığını bilmediğini ifade ettiği, sadece ikinci satışın yapıldığı ... ile diğer davalı ... arasında bir ortaklık ilişkisi olduğunu ileri sürdüğü, ancak davacı tarafça bu hususta mahkememize her hangi bir delil sunulmadığı gibi davalı tarafın tanıklarının beyanlarından da ... isimli şahsın dava konusu taşınmaz hissesini ticari ilişki nedeniyle iyiniyetli olarak aldığı konusunda vicdani kanaatine varıldığı ve muvazaa ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
1-Dava konusu 2491 ada 1 parsel davalı ... tarafından 19.04.2010 tarihinde dava dışı ...’a onun da 14.05.2010 tarihinde davalı ...’e o da yargılama sırasında dava dışı şahıslara devretmiştir. Bu taşınmaz ile ilgili satışın iptaline karar verilmesi için taşınmazı devir silsilesi içindeki tüm satışların muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekir. Bu halde ise davalı borçludan taşınmazı devir alan dava dışı ... ile davalı ...’in 02.11.2011 tarihinde kat irtifakı kurulduktan sonra arsa sahibi olarak kendine düşen pay ile şufa davası sonucu davacıya geçen 1/48 payında sahibi olarak devrettiği bağımsız bölüm maliklerinin de davaya dahil edilerek, davalı ... adına olan her bir dairedeki davacı payı da dikkate alınarak taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
2-Kabule göre ise, dava dışı ...’nin davalı ... ile ticari ilişkisi sabit olup taşınmazı satın aldıktan 15 gün gibi kısa bir süre sonra Kemalettin ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan arsa sahibine devretmesi yine davalı ...’in de arsa sahibi olarak davacı ile davalı ... arasındaki davadan haberdar olmamasının mümkün bulunmaması gibi hususların dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.