Esas No: 2022/4247
Karar No: 2022/6755
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4247 Esas 2022/6755 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalının işyerinde çalıştığını ve bu sürenin tespit edilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar verdi. İstinaf başvurusu da reddedildi. Ancak temyizde davacı vekili, davacı ve davalı arasında ortaklık kurulmadığını, davacının davalının işyerinde çalıştığını ve sigorta primlerinin de ödenmediğini belirtti. Mahkeme, iş yerinin kayıtları ve tanıkların ifadeleri de dahil olmak üzere daha detaylı bir inceleme yapılması gerektiğine karar verdi ve ilk derece mahkemesinin kararı bozuldu. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi olarak belirtildi. Sosyal güvenlik haklarına vurgu yapılarak, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin yasalara uygun bir şekilde tespit edilmesi gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Safranbolu 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı 16.11.2016-10.06.2017 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığının tespitini talep etti.
II-CEVAP
Feri Müdahil kurum vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacının fiilen çalışma olgusunu yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, açılan davanın reddine karar verilmesini" talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacı ve davalının ortak işyeri açtığını, davacının ... İlçesinde hali hazırda yıllardır çalıştırdığı işyerinin olduğunu, davalının bu işyerini sırf davacıya ve onun oğluna yardım etmek, işi öğretmek ve meslek sahibi olmasını sağlamak için açtığını,işyerinin resmi açılış tarihinin 16/11/2016 olmasına rağmen faaliyetine 2017 yılı Şubat ayları sonuna doğru başlayabildiğini, davacının aslında ortağı olduğu işyerine karşı hizmet tespiti davası açmasının kötü niyet taşıdığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARLARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esasdan reddine karar verildi.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ortaklığın fiilen ya da resmi olarak hiçbir zaman kurulamadığını, müvekkilinin davalıya ait işyerinde ilk önce ortaklık şeklinde işe başladığını, ancak daha sonra davalı ile aralarında çıkan uyuşmazlık ve işyerinin davalının üzerine olması nedeniyle hiçbir zaman ortak olarak çalışma şartları oluşmadan müvekkilinin davalıya ait işyerinde çalıştığını, daha sonra da davalının talebi üzerine müvekkiline ait alacaklar da verilmeden müvekkilinin işyerinden uzaklaştırıldığını, işe başlandığında davalının işveren olacağı, müvekkilinin çalışan pozisyonunda kalacağının kararlaştırıldığını, davalının ...'de kurulu başkaca bir işi olması nedeniyle de Safranbolu da kurdukları bu işin başında müvekkilinin duracağını, davalının bu iş yerinin sorumluluğunu müvekkiline bırakacağını, müvekkilinin de burada sigortalı olarak çalışacağını, fakat kar payı alacağını kararlaştırdıklarını, ancak hiçbir zaman böyle olmadığını, müvekkilinin kar payı alamadığı gibi işin başından beri sigorta primlerinin de ödenmediğini, davalı ile müvekkili arasında resmi olarak ortaklık olmadığını, ortağı olarak kabul edilecekse neden bir dönem sigortalı gösterildiğini beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1) Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu dosyada; davacı 16.11.2016-10.06.2017 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacının hizmet cetvelinde 01.04.2017-14.04.2017 tarihleri arasında davalıya ait 1041659 sicil nolu iş yerinden bildiriminin olduğu, 1041659 sicil nolu iş yerinin ...'de bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, işe ortaklık şeklinde başladıklarını, kendisinin sigortalı olarak çalışacağı ancak kar payı alacağı şeklinde anlaştıklarını, davalının sigorta bildirimini yapmadığı şeklinde beyanda bulunmuş, davalı ise, iş yerini ortak olarak açtıklarını davacının oğlunun askerde olması nedeniyle oğluna iş kurmak amacıyla iş yerinin açıldığını, ... 'de aynı işle ilgili iş yerini yıllardır çalıştırdığını, kendisinin bu iş yerinde çalıştığını, davacının ise Karabük'te ortak açtıkları bu iş yeri ile ilgilendiğini, davacının bir miktar sermaye koyduğunu, aralarında hizmet ilişkisinin bulunmadığını belirtmiştir.
Somut dosyada; öncelikle çalışıldığı iddia olunan ve Karabük'te bulunan, davacı ve davalı iddia ve savunmaları kapsamında tescil edilmiş ve kapsama alınmış bir iş yerinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, iş yeri var ise davalı savunması kapsamında taraflar adına mı yoksa davacı iddiası kapsamında davalı adına mı tescilli olduğu araştırılıp tespit edilmeli, iş yeri kayıtları ilgili vergi dairesinden, belediye başkanlığından, sosyal güvenlik kurumundan celp edilmeli, bu kapsamda davacı ve davalı arasındaki ilişkinin ortaklık mı yoksa hizmet ilişkisi mi olduğu irdelenmek suretiyle tespit edilmeli, dosyada dinlenen tanıklara ilişkin çalışma kayıtları celp edilmeli, elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.