Esas No: 2022/2654
Karar No: 2022/6723
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2654 Esas 2022/6723 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı yaşlılık aylığı miktarının tespiti istemiyle dava açmıştır. İlk Derece Mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davaya istinaf eden davalı Kurumun temyiz başvurusu sonucunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Bunun üzerine davalı Kurum, temyiz yoluna başvurmuştur. Mahkeme, davacının yaşlılık aylığının yeniden hesaplanması gerektiğine karar vermiştir. Ancak mahkemenin kararı usul ve yasaya aykırıdır çünkü hüküm, talep sonuçlarına tam olarak uygun değildir. Hüküm, davacının aylık miktarını tespit etmek üzere Kurum tarafından bildirilecek miktara itirazı bulunması halinde, uzman bir bilirkişiye danışılarak verilmelidir. Kanunlar: 5510 sayılı Kanunun 41. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
Dava, davacıya bağlanması gereken yaşlılık aylığı miktarının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 217 günlük askerlik borçlanma süresine ilişkin kazançların 18.04.2000 – 24.11.2000 tarihleri arasındaki hizmet süresine ilave edilerek yaşlılık aylığının hesaplandığını, borçlanılan sürenin 1999 yılına mal edilmesi gerekirken 2000 yılına işlenerek davacının yaşlılık aylığının 250,00 TL civarında eksik bağlandığını, borçlanma talep tarihi itibariyle kazanılmış hakkının korunması gerektiğini belirterek, davacıya bağlanması gereken yaşlılık aylığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, 5510 sayılı Kanunun hizmet borçlanmalarına ilişkin düzenlemelerin 41. maddesinde borçlanılan prime esas gün sayılarının borçlanılan ilgili aylara mal edileceği hükmünün yer aldığını, sigortalılık işlemleri başlıklı 2013/11 sayılı Genelgenin 2019/9 sayılı Genelge ile değişik bölümünde kısmi borçlanma talebinde bulunulması durumunda borçlanılan hizmetlerin prime esas kazanç olarak değerlendirilmesinde hizmet süresinin sonundan başa doğru değerlendirme yapılacağının belirtildiğini, aktarılan yasal düzenleme ve ilgili genelge uyarınca Kurum tarafından yapılan borçlanma işleminde herhangi bir hata bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 217 prim/gün borçlanma süresinin bu süreye karşılık gelen ödenen prime esas kazançlar üzerinden, askerlik sevk tarihinden itibaren başlanılmak suretiyle hizmet döküm cetveline işlenerek yeniden yaşlılık aylığı hesaplanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı SGK Başkanlığı vekili, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 2019 yılında askerlik borçlanması için müracaat eden davacıya uygulanması gereken yasal maddenin 5510 sayılı yasanın 41. Maddesi olduğunu,ayrıca, Kurumun 22.02.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı genelgesinde “... Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki borçlandırılan sürelerin değerlendirilmesi Kanunun 4. Maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların Kanunu 41. Maddesine göre yapacakları borçlanmalarda, 2008 yılı Ekim ayı başından önceki sürelerde borçlanılan prime esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal edilmekte olup, borçlandırılan sürenin Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreye ait olması halinde sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülecek prime esas kazançlar ise (Değişik 24.04.2019 tarihli ve 2019/9 sayılı genelge) geriye götürülen sürelerdeki ilgili aylara mal edilecektir.” denildiğini, Kurum tarafından yapılan işlemde hukuka aykırılık söz konusu olmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacının, 25.05.1999 ile 25.11.2000 tarihleri arasında askerlik hizmetini yerine getirdiği, 03.09.2018 tarihli borçlanma talep dilekçesi ile 1999 yılı askerlik süresinden 217 gün borçlanma talebinde bulunduğu, davalı Kurumca davacıya gönderilen 04.09.2018 tarihli borçlanma tahakkukunda, 113,00 TL günlük kazancın %32’si üzerinden 217 gün karşılığı 7.846,72 TL askerlik borçlanması bedelinin tebligat tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesi gerektiğinin bildirildiği, davacının 04.09.2018 tarihinde belirtilen tutarı süresinde ödediği ve 12.07.2019 tarihli dilekçesiyle tahsis talebinde bulunduğu, davalı Kurumun davacıya 15.07.2019 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağladığı,yaşlılık aylığı hesaplama cetvellerinde, 217 günün, aylığın hesaplanmasında dikkate alınmaksızın 10.499 prim/gün hizmet süresi üzerinden, aylık ve ek ödeme toplam tutarı 4.483,75 TL olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, 13.09.2019 tarihli dilekçesi ile, kendisine askerlik borçlanması ile kazandığı 217 günlük hizmet süresinin hesaplamaya dahil edilmeksizin yaşlılık aylığı bağlandığını belirterek düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Düzeltme sonrası 10716 prim gün sayısı üzerinden aylık ve ek ödeme toplam tutarı 4.516,99 TL olarak gösterilmiştir.
Davalı Kurum tarafından davacıya gönderilen 27.09.2019 tarihli yazıda, 24.04.2019 tarihli ve 2019/9 sayılı Genelge ile değişik 2013/11 sayılı Genelge uyarınca kısmi borçlanma yapılması halinde borçlanılan hizmetlerin prime esas kazançlarının hizmet sürelerinin sonundan başa doğru değerlendirileceğinden bahisle 217 gün askerlik borçlanmasının gün ve kazançlarının 18.04.2000 – 24.11.2000 tarihleri arasına işlenerek 22.08.2019 tarihli ikinci karar işlemiyle yaşlılık aylığının yeniden hesaplandığı belirtilmiştir.
Mahkemece, davacının askerlik borçlanması talebini, 2013/11 sayılı Genelgede 2019/19 sayılı Genelge ile değişiklik yapılmadan, yani davalı Kurum tarafından uygulama değişikliğine gidilmeden önce Kuruma ilettiği, buna ilaveten borçlanma bedelini de yasal süresinde ve değişiklik öncesinde Kuruma ödediği, davalı Kurumun geçerli olan askerlik borçlanması işlemini hatalı olarak hizmet cetveline işlemediği, söz konusu hatalı işlemin oluşumunda davacıya izafe edilebilecek bir kusurun bulunmadığı, dolayısıyla askerlik borçlanması işleminin tamamlandığı tarih itibariyle uygulamada olan 2013/11 sayılı Genelge çerçevesinde davalı Kurum tarafından 217 prim/gün borçlanma süresinin bu süreye karşılık ödenen prime esas kazançlar üzerinden, askerlik sevk tarihinden itibaren başlanılmak suretiyle hizmet döküm cetveline işlenerek davacıya yeniden yaşlılık aylığı hesaplanması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin bu kabulü isabetli ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinin “Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”hükmü gereği, davacının talebini karşılayan ve infaza elverişli hüküm kurulması gereği gözetilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece, davacının askerlik borçlanmasının ilgili döneme mal edilmesi halinde alabileceği aylık miktarı Kurumdan sorularak, davacının Kurum tarafından bildirilecek miktara itirazı bulunması halinde ise, konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak, aylık miktarı tespit edilmeli sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.