Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9821
Karar No: 2019/3179
Karar Tarihi: 19.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9821 Esas 2019/3179 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/9821 E.  ,  2019/3179 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve ... İnş. Turz. Paz. Dış Tic. AŞ. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı borçlu ...AŞ. hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı olmadığını ve alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazını 01.12.2004 tarihinde davalı ..."e devrettiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptali ile diğer davalı şirket ortakları ..., ... ve ..."in alacaklılarını zarara uğratmak kastı ile kusurlu hareketleri sonucu verdikleri bu zararın kendilerinden tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, taşınmazı 17.04.1998 tarihinde gayrimenkul satış vadi sözleşmesi ile alındığını tapunun 01.12.2004 tarihinde devredildiğini, satışın raiç bedel üzerinden yapıldığını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlu şirket vekili, dava konusu dairenin inşaat halinde iken satıldığını, teslimin daha sonra olduğunu belirtmiştir.
    Mahkemece, davalı borçlu şirketin mali muhasebe incelemelerine ve olağan hayat tecrübelerine göre, ... semtinde bir taşınmazın satış fiyatı bakımından davalılardan ..."in beyan ettiği satın alım bedeli bakımından düşük bedelle satış yapılmış olduğu ve ayrıca 185.000,00 TL"lik satış bedeline nazaran 91.000,00 TL" lik nakit tahsilatın büyük kısmının ortaklara 2 gün içinde ödendiği ve teslim alınan toplam 94.000,00 TL" lik üç senedin vade tarihleri gelmesine ve geçmesine rağmen tahsil edilmediği ve sonrasında şirketin tasfiye sürecine yaklaşması ile artık dış dünyaya yansıyan bu nevi kararlar ve icrasının, davalı şirketin borçlarının olması gözetildiğinde davalıların satılanın taşınmaz değil sadece onun arsa payı olduğuna ilişkin iddialarına itibar edilemediği, sonuç olarak davalı şirketin alacaklılarından mal kaçırma kasdı ile hareket ettiğinin kabul edilmesi gerektiğinden bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne, tasarrufun iptali davasında yönetim kurulu üyelerinin mesuliyetinin tasarrufun iptalini gerektiren bir husus olarak ileriye sürülmesi ve davanın tarafları arasında ... yargı çevresinde açılan davalarda ileri sürüldüğü dikkate alındığında yönetim kurul üyelerinin kişisel sorumlulukları yönünden talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ...AŞ . Vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Adil yargılanma hakkı Anayasamızın 36/1. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesi"nin bireysel başvuruya ilişkin bazı kararlarında gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının somut görünümlerinden olduğu belirtilmiştir. Anayasa"nın 141/3. maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK"da da yer verilmiştir. HMK 297. maddeye göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK 298/2. maddede ise gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz hükmü mevcuttur.
    HGK"nın 24.02.2010 tarihli 2010/1-86 Esas ve 2010-108 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; "Yasa"nın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur."
    Öte yandan dava şartları, mahkemenin esası hakkında inceleme yapabilmesi için gerekli şartlar olup, (HMKnun 114) bu şartların var olup olmadığı davanın her aşamasında öncelikle ve resen incelenir .(HMK’nun 115).Bu genel dava şartlarının yanında yasada somut uyuşmazlığa ilişkin özel dava şartları belirlemiş ise bu şartlarında HMK’nun 11.maddesi kapsamında araştırılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre tasarufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Somut olayda, davacı borçlu ...AŞ. hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı olmadığını ve alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazını 01.12.2004 tarihinde davalı ..."e devrettiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptali ile diğer davalı şirket ortakları..., ... ve ..."in alacaklılarını zarara uğratmak kastı ile kusurlu hareketleri
    sonucu verdikleri bu zararın kendilerinden tahsilini talep etmiştir. Yani davacının dilekçesinde iki talebi bulunmaktadır. Birinci talebi, borçlu ile davalı ... arasındaki 01.12.2004 tarihli tasarrufun iptali, ikincisi ise şirket ortaklarının sorumluluğundan doğan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen kararda, ikinci taleple ilgili ayrıntılı bir değerlendirme yapılarak bu taleple ilgili davanın reddine karar verilmiş ancak birinci talebin yani tasarrufun iptali talebinin kabulüne ilişkin olarak bu davanın koşullarının varlığı veya yokluğu yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın salt bedel düşüklüğü gibi bir tesbite dayalı olarak karar verilmiştir.Ancak bu tesbite dahi taşınmaz değerinin, bilirkişi aracılığı ile objektif verilere dayalı olarak alınmış bir rapor olmaksızın, subjektif bir değerlendirme ile sonuca ulaşılmış olması nedeni ile itibar edilmesi mümkün olmayıp yasanın aradığı bir gerekçe olarak kabulü mümkün değildir.
    Kabul edilen tasarrufun iptali davasına ilişkin kararı, adil yargılanma hakkının, Anayasa"nın ve HMK"nun aradığı bir gerekçeyi içermediğinden usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ve ...AŞ vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile bozma nedenine göre sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve ...AŞ. geri verilmesine 19.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi