7. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14746 Karar No: 2015/12101 Karar Tarihi: 15.06.2015
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/14746 Esas 2015/12101 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2015/14746 E. , 2015/12101 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, fazla mesai, hafta tatili, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini istemiştir. Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmış, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 03.06.2013 tarihli ilamı ile “...Bu sebeple mahkemece hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarından hakkaniyet indirimi yapılması yerinde ise de daha yüksek bir oranda indirim yapılması gerekirken indirim oranının %10 ile ile sınırlı tutulması hatalı olmuştur. 3-...Somut olayda; davacının 20 gün çalışıp 10 gün tatil yaptığına dair taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda günlük çalışma süresi 13 saat kabul edilmiş ve bu süreden 2 saat ara dinlenmesi düşülmüştür.Yine normal çalışma saatlerine göre çalışan bir işçinin iki aylık periyotta çalışması gereken süre ile davacının çalışma düzenine göre çalıştığı saat kıyaslanarak davacının fazla mesai alacağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Söz konusu hesaplama yöntemi ile hem günlük 11 saati,gece çalışmasında 7.5 saati aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi olmayacağı kuralı ihlal edilmiş hemde 11 saati aşan çalışmalarda 1.5 ara dinlenmesi düşülmesi gerekeceği kuralına uyulmamıştır.Söz konusu aksaklıkları içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkeme bozma kararına uymuş, ek hesap raporu aldıktan sonra davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir. Somut olayda, mahkeme hafta tatili ile milli bayram ve genel tatil ücretlerinde %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasına karar verdiğini belirtmiştir. Hüküm kısmında ise hafta tatili ücretinden %50 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığı anlaşılmakta ise de, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretinde yapılan indirim %25 oranına tekabül etmekte olup, bu şekilde gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Yapılacak iş; bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde tarafların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 15/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.