Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/17210 Esas 2015/8479 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/17210
Karar No: 2015/8479
Karar Tarihi: 21.12.2015

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/17210 Esas 2015/8479 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, uyuşturucu bulunduran sanığın önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verdi. Ancak sanığın bu tedbire uymadığı gerekçesiyle yeniden yargılanmasında hapis cezasına çarptırıldı ve tekrar tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildi. Sanık, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı belirtilince davaya devam edilmesi gerektiği hükmüne rağmen hüküm verilmedi. Daha sonra bu nedenle açılan kamu davası düşürüldüğü için Adalet Bakanlığı, bu kararın isabetli olmadığı gerekçesiyle kanun yararına bozma talebinde bulundu. İlgili kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2, 191/1, 62 ve 191/6. maddeleri ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi.
9. Ceza Dairesi         2015/17210 E.  ,  2015/8479 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi

    Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 01.04.2010 tarihli ve 2009/1571 esas, 2010/360 sayılı kararını müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle yeniden yapılan yargılamasında, 5237 sayılı Kanunun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanunun 191/6. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması halinde cezasının infazına ilişkin anılan Mahkemenin 20.04.2011 tarihli ve 2010/2009 esas, 2011/1211 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğunun anlaşılması sebebiyle açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin anılan Mahkemenin 19.12.2012 tarihli ve 2010/2009 esas, 2011/1211 sayılı kararı ile ilgili olarak;
    Dosya kapsamına göre;
    1-... Sulh Ceza Mahkemesinin 20/04/2011 tarihli ve 2010/2009 esas, 2011/1211 sayılı kararının incelenmesinde; 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 5237 sayılı Kanunun 191/5. maddesinde, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçu nedeniyle sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunması ve infaz aşamasında hükümlünün tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması halinde, davaya devam olunarak hüküm verilmesi öngörülmüş olmakla, somut olayda, sanık hakkında sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiş, sanığın kesinleşen bu karar gereğince infazına başlanan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı bildirilmiş olduğundan; sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığının saptanması halinde, anılan Kanun"un 191/5. maddesi gereğince davaya devam olunarak hüküm verilmesine, uymamasının geçerli bir mazerete dayandığının kabul edilmesi durumunda ise, "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına" karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2- ... Sulh Ceza Mahkemesinin 19/12/2012 tarihli ve 2010/2009 esas, 2011/1211 sayılı ek kararının incelenmesinde: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 16.10.2015 tarih ve 2015/20877/66854 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.11.2015 tarih ve 2015/350048 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 19.12.2012 tarih, 2010/2009 esas ve 2011/1211 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.