Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11130
Karar No: 2011/4742

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/11130 Esas 2011/4742 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/11130 E.  ,  2011/4742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çorlu İş Mahkemesi
    TARİHİ : 29/03/2011
    NUMARASI : 2009/246-2011/192

    Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesini, çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve sendikal tazminatının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren, ekonomik krizin tekstil  sektörünü  olumsuz etkilediğini işletmenin kapanmaması için   alınan işletmesel karar gereği oluşan istihdam fazlalığını deneyim ve  verim kriterleri esas alınarak  azaltılmaya çalışıldığını bu kapsamda yapılan fesihlerin  sendikal bir nedene dayanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, işyerinde üretimde kısmi bir azalma olduğu, 2008 yılında zarar açıklandığı tespit edilmiş ise de yeni işçi alımlarının yapılması iş gücü  ihtiyacında bir azalma olmadığını  gösterdiği gibi  feshin son çare  olarak ta değerlendirilmediğini ortay koyduğu  ve  işverenin   feshi geçerli nedene dayandığını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. 
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin,  işyerinin  ve  işin  gereklerinden  kaynaklanan  sebeplerle  sözleşmeyi feshetmek  isteyen  işverenin  fesihten  önce  fazla  çalışmaları  kaldırmak,  işçinin  rızası  ile
    çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.    
    Somut olayda  davalı işyerinde tekstil işçisi olarak  çalışan davacının  iş sözleşmesinin ekonomik kriz ve rekabet piyasasındaki  durgunluk nedeniyle  üretimin düşmesine bağlı olarak  alınan işletmesel karar gereği   yeniden yapılandırılmaya gidiliği ve oluşan istihdam  fazlası personelin  bu nedenlerle  deneyim ve verim kriteri esas alınarak   31.12.2009 itibariyle feshedildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.  Mahkemece  yapılan keşfe katılan bilirkişi heyetinin  13.02.2010 tarihli raporunda  işyerinde 2008 yılı 9 aydan itibaren yedi ay içerisinde 34 işçi çıkışı olduğu, elektrik kullanımının %50 azaldığı, işlenen kumaş ve işlemlerde dengesiz bir seyir olsa da genel anlamda düşme görüldüğü, boyama ve yıkama işlerinde azalma olduğu, gelir kayıtlarına göre şirketin  2008 yılında zarar ettiği, sendikal nedene dayalı  fesih yapıldığına dair bir kanıta rastlanmadığı, sonuç olarak işyerindeki giderlerin azaltılması yoluna gidilmesinin kaçınılmaz hal aldığı ve tüm bu nedenlerle işverenin yönetim hakkına dayanarak  davacıyı işten çıkarmasının geçerli bir fesih olduğu kanaatinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin elektrik üretimini davalının kendisinin yapmaya başladığından düşük göründüğü, yeni üretim tesisi yapıldığı, yeni makine alımları olduğu,  kapanan bölüm bulunmadığı ve yeni işçi alındığı yönündeki itirazları üzerine mahkemece yeniden bir kişilik farklı bir hukukçu  bilirkişiden rapor alınma yoluna gidilmiştir. 11.01.2011 tarihli bu raporda bilirkişi   ağırlıklı olarak tanık anlatımlarına değer vererek bu anlatımlara göre fazla mesai yapılmaya devam edildiği, yeni üretim tesisi kurulduğu, yeni makineler alındığı gibi  durumların  istihdam fazlalığının olmadığını gösterdiğini, feshin son çare ilkesine uyulmadığını ve bir yandan da işçi alımında bulunduğundan  iş sözleşmesinin feshinin geçerli bir neden dayanmadığını bildirdiği görülmüştür. Mahkemece her iki rapor arasında çelişki oluştuğu halde bu çelişki giderilmeden  ikinci raporda yer alan bilirkişi görüşü benimsenerek sonuca gidilmiştir.
    Davacının yeni üretim tesisleri kurup kurmadığı, üretime yönelik  yeni makine alıp faale hale getirip getirmediği, fesih öncesi ve sonrası işçi giriş çıkışlarının irdelenerek yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınan işçilerin nitelik ve görevlerine ilişkin kayıtlar işyerinden getirtildikten sonra, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi  gidermek için mali müşavir, işletme uzmanı ve endüstri mühendisinden oluşan üç kişilik bir bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınarak işyerindeki ekonomik olumsuzluğun kalıcı olup olmadığı, istihdam fazlalığının bulunup bulunmadığı, davacı ile aynı nitelikte veya davacının kısa bir eğitimle yapabileceği işler için fesihten sonra yeni işçi alınıp alınmadığı, işten çıkarılan işçinin başka bir bölümde değerlendirilmesinin mümkün olup olmadığı konularında alınacak rapordan sonra  yapılacak değerlendirme ile bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi. 

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi