10. Ceza Dairesi Esas No: 2020/10308 Karar No: 2020/9666 Karar Tarihi: 24.12.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/10308 Esas 2020/9666 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/10308 E. , 2020/9666 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BAKIRKÖY 44. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanığın yokluğunda verilen 04/01/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığın MERNİS adresinde doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereği tebliğ edildiğinin dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında; bu kararın kesinleşmediği, buna bağlı olarak da sanığa verilen 03/11/2015 tarihli mahkûmiyet kararının hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz dilekçesinin, 04/01/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; ./..
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının CMK"nın 231. maddesinin 12. fıkrası gereğince itiraz kanun yoluna tabi bulunması nedeniyle, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 24/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.