15. Ceza Dairesi 2018/6188 E. , 2020/6070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanığın TCK’nın 157/1, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyetine
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine lişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle, bozma sonrası dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede,
Suç tarihinde katılanı telefonla arayan şahsın, kendisini polis komiseri olarak tanıtıp, terör örgütü mensubu bir kısım şahısların, internet üzerinden banka hesabına girmeye çalıştıklarını, şahısları İstanbul ilinde takip ettiklerini ve yakalamak için yardımcı olması gerektiğini söylediği, katılanın da telefondaki bu şahsın talimatları doğrultusunda, sanık adına Ziraat Bankasına 30.000 TL, İş Bankasına da 16.000 TL para havale ettiği ve katılan tarafından yatırılan bu paraların sanık tarafından çekildiğinin tespit edildiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın eyleminin, 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmasına rağmen, suç tarihinde bu hükmün yürürlükte bulunmaması nedeniyle, sanığın eyleminin TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin “26/07/2012” olarak gösterilmesi gerekirken, suç tarihinin “27/07/2012” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, sanık hakkındaki hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin c bendinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.