Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5303 Esas 2020/6069 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5303
Karar No: 2020/6069
Karar Tarihi: 18.06.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5303 Esas 2020/6069 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve sanığın satın aldığı bal şuruplarının bedelini ödeyeceğine dair yaptığı vaadin ardından hileli hareketlerle bal şuruplarının teslimini sağladığı, daha sonra da katılanın malzemelerini bedellerini ödemeden aldığı belirtilerek, sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği tespit edilmiştir. Mahkemenin ceza tayininde adil ve nesafet kurallarına bağlı kalınması gerektiği hususu vurgulanarak, sanığın temyiz itirazlarına yer verilmiştir. Sonuç olarak, sanığın temyiz itirazları yerinde görülerek kararın bozulması ve ceza tayin edilirken kanuna aykırılık yapıldığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK’nın 157/1, 52/2-4, 53. maddeleri ve 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi ile 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi kararda yer almaktadır.
15. Ceza Dairesi         2018/5303 E.  ,  2020/6069 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanığın TCK’nın 157/1, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyetine

    Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle, bozma sonrası dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede,
    Sanığın, katılandan satın almış olduğu bal şuruplarının bedelini, malın tesliminden sonra ödeyeceğini söyleyip, hileli hareketlerle bal şuruplarının teslimini sağladıktan sonra, inandırıcı olmak amacıyla katılanı ve kardeşini kendisine ait olduğunu söylediği bir büroya götürüp, burada beklemelerini sağlayarak, katılana ait malzemeleri bedellerini ödemeksizin depodan alıp uzaklaştırmak suretiyle, katılanın zararına ve kendi yararına haksız menfaat temin ettiği, bu şekilde üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın eyleminin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi kapsamında ceza tayini hakimin takdir ve değerlendirme yetkisinde ise de; bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması, cezanın belirlenmesi sırasında dayanılan gerekçenin; suçun işleniş şekli, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri, oluşan zarar ve tehlikenin ağırlığı, kanuna aykırılığın derecesi gibi hususların, yargılama konusu eylemin niteliği ve dosya içeriğine uygun olarak irdelenip, denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda, katılanın zarar miktarı gözönüne alındığında, 5237 sayılı Yasa"nın 3/1. madde-fıkrasında yer alan orantılılık ilkesi de gözetilmeden, asgari hadden çok fazla uzaklaşılarak ceza tayin edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.