17. Ceza Dairesi 2019/6680 E. , 2019/10819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
1) Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Suç tarihi itibarıyla 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk ...’ın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b, 116/1, 119/1-c ve 31/2. maddelerinde tanımlanan hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının gerektirdiği cezaların türleri ve üst sınırlarına göre, aynı Yasa"nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin, hüküm tarihi olan 18/03/2015 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkındaki hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞÜRÜLMESİNE,
2) Sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Dosya içeriğine ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.01.2009 tarih ve 2008/203 Esas ve 2009/3 sayılı kararında açıklandığı üzere; "Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11.03.1991 gün 25-67 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; konut, devamlı veya geçici olarak kişilerin yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerleri, "eklenti" ise, konut veya benzeri yapıların kullanış amaçlarından herhangi birini tamamlayan diğer yapılar veya yerleri, diğer bir anlatımla girilmesi konutta oturma hakkına sahip kimselerin huzur ve güvenliğini bozabilecek ek yapılar veya yerleri ifade eder." şeklindeki görüş karşısında; 13.03.2015 havale tarihli ayrıntılı bilirkişi raporu ve olay yerine ait olan rapora ekli fotoğraflara göre etrafı duvar veya çit ile çevrilerek dış dünyadan ayrılmayan katılanın konutunun ve ahırının da içinde bulunduğu arsanın eklenti niteliği taşıyıp taşımadığı saptandıktan sonra, karar yerinde suçların niteliği ve sanığın hukuki durumu yeterli gerekçe ile tartışılarak tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2) Sanık hakkında; Anayasa Mahkemesinin hükümlerden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3) Suçu birlikte işleyen sanık ve suça sürüklenen çocuktan neden oldukları yargılama giderlerinin ""Ayrı ayrı"" yerine, "Eşit şekilde"" alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
4) Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde; 5237 sayılı TCK’nun 116/1. maddesine göre belirlenen 9 ay hapis cezasından aynı Kanun’un 119/1-c maddesi gereği bir kat artırım yapılırken sonuç cezanın 18 ay yerine 1 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.