Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Taşınmazın arsa niteliğinde kabulü doğrudur. Ancak; Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın zaruret olmadıkça yakın bölgelerden ve benzer yüzölçümlü olması ve dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak alınan taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin karşılaştırılarak değer biçilmesi gerekir. Bilirkişi kurulunca somut emsal alınan taşınmaz 859m² dava konusu taşınmaz ise 244,223m² yüzölçümlü olduğu gibi somut emsal olarak alınan taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değeri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesi"nden araştırılmadan ve satış akit tablosu getirilmeden yapılan karşılaştırma ile değer tesbit edildiğinden alınan rapor inandırıcı bulunmamıştır. Bu nedenle, taraflara emsal göstermesi için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapıldıktan sonra, emlak vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer belirlenmesi ve dava konusu persel ile emsal taşınmazların Şehir halihazır haritasında konumları işaretlettirilerek, hem birbirlerine ve hem de en yakın yerleşim birimlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına olan uzaklıkları belirlenip işarettirildikten sonra, hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.