Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2020/5528
Karar No: 2022/1993
Karar Tarihi: 29.03.2022

Danıştay 4. Daire 2020/5528 Esas 2022/1993 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/5528 E.  ,  2022/1993 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2020/5528
    Karar No : 2022/1993

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...
    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, ... Eğitim İşletmeleri Ticaret Anonim Şirketi'nin kanuni temsilcisi sıfatıyla re'sen tarh edilen vergi ve kesilen cezalar ile anılan şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emri ve uygulanan haciz işlemlerine karşı açılan davaların sonucuna göre tanzim edilen 2 nolu ihbarnamelere istinaden düzenlenen ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararda; Mahkemelerinin 03/01/2019 tarihli ara kararı ile davalı idareye, dava konusu ödeme emirleri içeriği amme alacaklarının asıl borçlu şirketin hazineye devredilen malvarlığından tahsili için ne gibi işlemler yapıldığının sorulduğu, davalı idare tarafından şirket borçlarına ilişkin deftardarlığa bildirim yapıldığının belirtildiği, aynı ara kararı ile İstanbul Defterdarlığı'ndan, asıl borçlu şirketin hazineye intikal eden malvarlığı hakkında 670 sayılı KHK kapsamında ne gibi işlemler yapıldığı ve vergi borçlarının ödenip ödenmediğinin sorulduğu, anılan idare tarafından ara kararına verilen cevapta, şirketin vergi borçları ve diğer borçlarıyla ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığı, hakkında düzenlenen ... tarih ve .... sayılı Görüş ve Öneri Raporu'na göre şirketin, nakit varlıkları, alacak ve hakları, nakil araçları varlıkları, taşınır ve taşınmaz varlıkları olmak üzere toplam 5.902.640,20 TL tutarında varlığının, 1.227.290,64 TL tutarında da borç ve yükümlülüğünün bulunduğu, davalı idarenin de rapor tarihi itibarıyla toplam 485.152,77 TL tutarında alacağı bulunduğunun bildirildiği, bu durumda, her ne kadar anılan şirketin ticaret sicil kaydının 670 sayılı KHK ile 24/08/2016 tarihinde re'sen silinmiş olması nedeniyle Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca cezalı vergiler davacı adına tarh edilmişse de, söz konusu amme alacaklarının asıl borçlusu Mizan Eğitim İşletmeleri Ticaret Anonim Şirketi olduğundan ve 670 sayılı KHK kapsamında ticaret sicil kaydı re'sen silinerek malvarlığı hazineye devredilen asıl borçlu şirketin vergi borçlarının öncelikle hazineye devredilen malvarlığından tahsili cihetine gidilmesi gerektiğinden, bu yol izlenmeden davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirketin OHAL KHK kapsamında kapatılan bir şirket olması nedeniyle amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceğinin açık olduğu, bu nedenle kanuni temsilci olan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları hususunun bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya borcun zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinde, vergi mahkemesinde dava açılması dolayısıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 3. fıkrası gereğince tahsili durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanların, vergi mahkemesi kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, ayrıca ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar geçen süreler için 6183 sayılı Kanun'a göre tespit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanacağı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinin 5. fıkrasında ise, vergi uyuşmazlıklarına ilişkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tespit edilecek vergi, resim, harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezalarının miktarının ilgili idarece mükellefe bildirileceği hükme bağlanmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden, davacı adına, ... Eğitim İşletmeleri Ticaret Anonim Şirketi'nin kanuni temsilcisi sıfatıyla re'sen tarh edilen vergi ve kesilen cezalar ile anılan şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emri ve uygulanan haciz işlemlerine karşı açılan davaların sonucuna göre tanzim edilen 2 nolu ihbarnamelerin tebliği üzerine dava açılmaması ve ödemede de bulunulmaması nedeniyle dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    İlgili dönemde kanuni temsilcisi olduğu şirketin tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle, cezalı vergilerin davacı adına tarh ve tebliğ edilmesi üzerine açılan davaların sonucunda reddedilen kısım yönünden davacı adına yapılan tahakkukun tabiî neticesi, tahakkuk eden vergi borcunun cebren tahsili için yine davacı adına ödeme emri düzenlenmesidir. Ancak, ödeme emri düzenlenebilmesi için ortada tarh, tebliğ ve tahakkuk aşamaları tamamlanarak kesinleşen ve vadesinde ödenmemesi nedeniyle tahsili kabil hale gelen amme alacağının mevcut olması gerektiğinden, söz konusu hususların tespiti için dava konusu ödeme emirlerinin dayanağı 2 nolu ihbarnamelerin usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilmediği ve bu ihbarnamelerin dayanağı mahkeme kararlarının kesinleşip kesinleşmediği ortaya konularak karar verilmelidir.
    Dava konusu 364 sayılı ödeme emrinin 2018/1 dönemi yargı harcı dışında kalan kısımları yönünden;
    UYAP kayıtlarının tetkikinden, söz konusu amme alacakları için düzenlenen 2 nolu ihbarnamelerin dayanağı ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:... K:... sayılı kararının redde ilişkin kısmının, ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararıyla kaldırıldığı ve anılan kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşıldığından, dava konusu 364 sayılı ödeme emrinin 2018/1 dönemi yargı harcı dışında kalan kısımlarını iptal eden Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Dava konusu 364 sayılı ödeme emri içeriği 2018/1 dönemi yargı harcı yönünden;
    Dava dosyası ve UYAP kayıtlarının tetkikinden, söz konusu amme alacağı için düzenlenen 2 nolu ihbarnamenin dayanağı mahkeme kararının istinaf ve temyiz aşamalarından geçerek kesinleştiği anlaşılmakta ise de, anılan 2 nolu ihbarnamenin tebliğine ilişkin belgelerin dosyaya ibraz edilmediği görüldüğünden, amme alacağının usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden söz edilebilmesi için ilgili tebliğ evrakı araştırılarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Dava konusu 168 sayılı ödeme emri yönünden;
    Dava dosyası ve UYAP kayıtlarının tetkikinden, söz konusu amme alacakları için düzenlenen 2 nolu ihbarnamelerin dayanağı .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının istinaf yoluna başvurulmayarak, .... Vergi Mahkemesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararının da temyiz edilmeyerek kesinleştiği ve söz konusu 2 nolu ihbarnamelerin davacının ikametgah adresinde, kızı ....'e 19/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından, usulüne uygun şekilde tarh tebliğ ve tahakkuk aşamalarından geçerek kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu 168 sayılı ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, dava konusu 364 sayılı ödeme emrinin 2018/1 dönemi yargı harcı dışında kalan kısımlarına ilişkin hüküm fıkrasının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
    3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının, dava konusu ... sayılı ödeme emri içeriği .... dönemi yargı harcı ile dava konusu ... sayılı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi