12. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2134 Karar No: 2018/5910 Karar Tarihi: 06.06.2018
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/2134 Esas 2018/5910 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2017/2134 E. , 2018/5910 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçlunun, mürafaa talebinin, işin niteliği bakımından, HUMK’nun 438. ve İİK’nun 366. maddeleri müsait bulunmadığından reddiyle temyiz itirazlarının esası incelendi. 2-Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun İİK’nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettiği, mahkemenin, yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 12.05.2014 tarihli raporda imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının belirtildiği, bu raporun esas alınarak imza itirazının kabulüne karar verildiği, temyiz incelemesinde Dairemizin 23.06.2014 tarih 2014/165 E-18200 K sayılı ilamında " ....yeterli olmayan karşılaştırmaya esas belgeye dayalı olarak hazırlanan bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Borçlunun mahkeme huzurunda atacağı imza örnekleri de alındıktan sonra yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği " gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği görülmektedir. Mahkemenin bozmaya uyarak bilirkişiden ek rapor aldırıldığı, 04.11.2015 tarihli ek raporda, imzanın borçlunun eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı, ispat külfeti üzerinde olan alacaklı vekilinin Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılması talebi üzerine mahkemece Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi"nden alınan 24.03.2016 tarihli üç kişilik heyet raporunda ise; imzanın borçluya ait olduğu görüşünün bildirildiği görülmektedir. Mahkemece Adli Tıp Kurumu raporu hükme esas alınarak itirazın reddine karar verilmiş ise de, raporda inceleme konusu yapılan bononun 13.04.2011 düzenleme 30.04.2011 ödeme tarihli 24.600 TL bedelli bono olduğu, takibe konu bononun ise 13.04.2011 düzenleme 10.12.2013 ödeme tarihli 67.000 TL bedelli bono olduğu, Adli Tıp Kurumu raporunda takibe konu bononun imza incelemesi yapılmadığı, imza örneği için evraklarla birlikte gönderilen farklı bir bononun imza incelemesi yapıldığı anlaşıldığından bu rapora itibar edilerek hüküm tesisi doğru değildir.
O halde, mahkemece, takibe dayanak bonodaki borçlu ..."ın imzasının eli ürünü olup olmadığı hususunda yeniden Adli Tıp Kurumu uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.