Esas No: 2018/660
Karar No: 2022/1971
Karar Tarihi: 29.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/660 Esas 2022/1971 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/660 E. , 2022/1971 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/660
Karar No : 2022/1971
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporu ile, yapılan kaydi envanter çalışması sonucunda, mükellef kurumun dönem sonu stoklarında olması gereken muhtelif emtiaların eksik beyan edildiği ve mükellef kurumun dönem sonu stok değerlemesini düşük göstererek satılan ticari malın maliyetini yüksek gösterdiği dolayısıyla kurum kazancını eksik beyan ettiğinin tespit edildiğinden bahisle, vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2012 yılı kurumlar vergisi, 2012/10-12 dönemi geçici vergi, 2012/10,12 dönemleri katma değer vergileri, 2013/4-6 dönemi kurum (stopaj) vergisi ile 2012 dönemine ilişkin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; Mahkemeleri tarafından 24/11/2016 tarihinde yapılan ara kararı ile inceleme raporunda yer verilen ve matrah farklarının dayanağı olan muhtelif cinste emtiaların alıcının isteğine göre ve şerit testere ile kesilmesi durumunda fire oranının ne olacağının, adları yazılı emtialar için ortak bir fire oranının bulunup bulunmayacağı hususunun İstanbul Ticaret Odası'na sorulduğu, ara karara verilen cevabi yazıdan; demir, çelik, alüminyum, çelik halat gibi birden fazla emtianın fire oranlarının hesaplanmasının belirli kıstaslara göre değiştiği, her biri için tek bir fire oranı olmadığı gibi, ürünün hangi aşamada (imalat, taşıma, depolama vb.) olduğununda fire oranın tespitinde önem kazandığı belirtildiğinin görüldüğü, bu durumda, davacı şirket hakkında yapılan kaydi envanter incelemesi neticesinde ortaya çıkan matrah farkının vergilendirilmesi sırasında davalı idarece sadece defter ve belge üzerinde inceleme yapıldığı, emtialar üzerinde analiz veya başka bir teknik inceleme yapılmadığı, spesifik durumları, fiziki şartları, emtianın kesimi sırasında kullanılan araçlardaki teknik aksamın hepsinin bir bütün halinde incelemeye dahil edilmediği görüldüğünden, eksik incelemeye dayalı olarak sadece envanter sonucu ortaya çıkan matrah farkı dikkate alınarak tarh edilen kurumlar vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezasında, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesi uyarınca mahsup dönemi geçen geçici vergi aslı için tarhiyat yapılamayacağından dava konusu tarhiyatın geçici vergi aslına ilişkin kısmında, davacı adına kurumlar vergisi yönünden yapılan cezalı tarhiyat kaldırıldığından, geçici vergi üzerinden bir kat kesilen vergi ziyaı cezasında, anılan inceleme raporu baz alınarak davacının bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde, kurumlar vergisi kaldırıldığından, kayıt dışı kazanç elde edildiği ve bunun ortaklara dağıtıldığından bahisle vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen kurum (stopaj) vergisinde ve somut tespit bulunmaksızın kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İdarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.