Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Taşınmazın arsa niteliğinde kabulü doğrudur. Ancak; 1-Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın zaruret olmadıkça yakın bölgelerden ve benzer yüzölçümlü olması ve dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak alınan taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin karşılaştırılarak değer biçilmesi gerekir.Bilirkişi kurulunca somut emsal alınan taşınmaz 859 m² dava konusu taşınmaz ise 19840 m² yüzölçümlü olduğu gibi, somut emsal olarak alınan taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değeri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesi"nden araştırılmadan ve satış akit tablosu Tapu Müdürlüğünden getirilmeden değer tespit edildiğinden, rapor hükme esas alınacak nitelikte değildir. Bu nedenle, taraflara emsal göstermesi için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapıldıktan sonra, emlak vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer belirlenmesi ve dava konusu persel ile emsal taşınmazların Şehir halihazır haritasında konumları işaretlettirilerek, hem birbirlerine ve hem de en yakın yerleşim birimlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına olan uzaklıkları belirlenip işarettirildikten sonra, hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmaz 311 ada 48 parsel olduğu halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 539 ada 81 parsel olarak yazılması, 3-Dava konusu taşınmazın el atılan ve yol haline dönüştürülen bölümü 16.344,22m² olup bu bölümdeki davacılar hisselerinin iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 4-Dava konusu taşınmazın el atılan 16.344,22m² bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, güvenlik şeridinde kalan, yapı yapılamayacağı gerekçesiyle 2352,95m² "lik kısmın da bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.