Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4401
Karar No: 2018/1861

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4401 Esas 2018/1861 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/4401 E.  ,  2018/1861 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve davacı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 27/03/2015 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkilinin .... 101 ada 58 parsel sayılı taşınmazın maliki iken .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 03/02/2014 tarih 2013/118 Esas - 2014/33 Karar sayılı kararı ile eylemli orman olduğu gerekçesiyle tapusu iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın kesinleştiği, dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 11/12/2015 tarihli dilekçesi ile; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile dava dilekçesinde 1000.-TL olarak gösterdikleri dava değerini HMK’nın 107. maddesi uyarınca bilirkişi raporunda belirtilen 167525,63.-TL"ye artırdıklarını belirtmiş, dava tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını da yatırmıştır.
    Mahkemece; davanın kabulü ile; 167525,63.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; .... köyünde eski 38 parsel sayılı taşınmazın 7900 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile Rükneddin Karakoç adına tespit ve tescil edildiği,sonra intikal ve satışlar gördüğü, 24.01.1992 tarihinde satış sureti ile davacı ... adına tescil edildiği, daha sonra yenileme kadastrosuna tabi tutulduğu ve 101 ada 58 parsel sayısı ve 7782,84 m2 yüzölçümü ile tescil edildiği, 09/11/1992 tarihinde orman sınırı içinde kaldığının şerhedildiği, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/118 E.- 2014/33 K. sayılı ilamıyla 101 ada 58 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla tesciline karar verildiği, hükmün 17/04/2014 tarihinde kesinleştiği, 27/03/2015 tarihinde ise eldeki dava açıldığı anlaşılmıştır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında....

    meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı).
    Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
    Somut olaya gelince; ormanlar özel mülkiyete konu olamayacak ise de genel arazi kadastrosu sırasında taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenerek tapu kütüğünün gerçek kişi adına oluşturulduğu, satış yoluyla davacıya geçtiği bu şekilde tapu sicilinin hatalı olarak tutulduğundan, TMK"nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının gerçek zararının karşılanması gerektiği kuşkusuzdur.
    Tapusu iptal edilen taşınmazların arazi niteliğinde olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanması zorunlu iken, mahkemece değerlendirme tarihi olan 2014 yılı için il/ilçe tarım müdürlüğünden sulu/kuru şartlarda münavebe ürünlerinin neler olduğu ve değerlendirme tarihi itibarıyla dekar başına elde edilecek ortalama verim, ayrıntılı üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin verileri sorulmadan ve bilirkişilerce sunulan rapor denetlenmeden hüküm kurulması doğru değildir.
    O halde, çekişmeli taşınmaz arazi niteliğinde olduğundan sulu-kuru olup olmadıkları, yerleşim alanına uzaklıkları, iklim şartları, toprak ve topoğrafik yapıları ve bölgelerindeki konumları gözetilerek oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmi verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak net gelir yöntemiyle tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihteki gerçek değerlerinin hesaplattırılması, bu şekilde tapusu iptal edilen tapu sahibinin oluşan gerçek zararının saptanması, ilçe tarım müdürlüğünden getirtilecek münavebe ürünlerinin gelir gider tablosu ile bilirkişi raporu denetlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi kurul raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine ve davacı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi