
Esas No: 2021/3874
Karar No: 2022/6807
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/3874 Esas 2022/6807 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/3874 E. , 2022/6807 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :... 40. İş Mahkemesi
Dava, iş kazasından sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı, davalılardan ... Katı Atıkları Ayıklama Enerji Değ. Bil. İnş. Mak. ve Taah. Yem. San. ve Tic. A.Ş. vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince verilen kararın davalı ... Katı Atıkları Ayıklama Enerji Değ. Bil. İnş. Mak. Ve Taah. Yem. San. Ve Tic. A.Ş. vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere geçici iş göremezlik dönemi için 1.000 TL, sürekli iş göremezlik dönemi için 1.000 TL maddi tazminat ile 15.000 TL manevi tazminat talep etmişken, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini 95.840,50 TL’ye artırarak davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı ... Katı Atıkları Ayıklama Enerji Değ. Bil. İnş. Mak. ve Taah. Yem. San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, her türlü gerekli önlemi aldığını ve davacıya iş güvenliği konusunda gerekli eğitimleri verdiğini, yaşanan iş kazasında davacının asli kusurlu olduğunu, davacının maluliyet oranına ilişkin beyanının gerçek dışı olduğunu, davacının kalp hastası olduğunu, bunun dışında yine bir takım rahatsızlıkları olduğunu belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin kazada kusurunun olmaması ve davacının asli kusurlu olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ceza yargılaması aşamasında alınan bilirkişi kusur raporunda davacının asli kusurlu olduğunun belirlendiğini ve bu yönde karar verildiğini, davacının çalıştığı işyerinin bir anonim şirket olduğunu, müvekkilinin ise bu şirketin yöneticisi, yönetim kurulu başkanı veya yönetim kurulu üyesi olmadığını, müvekkilinin sadece davalı şirkette personel müdürü olarak görevli olduğunu, davacının %53 oranında sürekli iş göremez durumda kalmadığını, kalp rahatsızlığı bulunduğunu, bunun dışında yine bir takım rahatsızlıkları bulunduğunu belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir
III- MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; “Davalılar ve ... aleyhine açılan maddi tazminat talebinin kabulü ile; 95.840,50 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar ... ve ... aleyhine açılan maddi tazminatı davasının reddine,
Davalılar ve ... aleyhine açılan manevi tazminatı davasının kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar ... ve ... aleyhine açılan manevi tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Bölge Adliye Mahkemesince “HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak davalı şirketin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1) b)1. maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ... Katı Atıkları Ayıklama Enerji Değ. Bil. İnş. Mak. Ve Taah. Yem. San. ve Tic. A.Ş.vekili temyiz dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin kusuru olmadığını, kazanın davacı ve diğer davalı ... kusurları nedeniyle meydana geldiğini, davacı ve davalının iş malzemelerini ekskavatörle taşıyarak çalışma usullerine aykırı davrandıklarını, davacıya iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ve kişisel koruyucu donanım teslim edildiğini, hesap raporlarına itirazların karşılanmadığını, sürekli iş göremezlik oranın %60’ı geçmemesi nedeniyle pasif devre hesabı yapılmaması gerektiğini, gelirlerin hatalı tenzil edildiğini rücu davasında bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri olarak 77.195,21 TL, geçici iş göremezlik ödeneği olarak 7.743,39 TL ve fiili ödeme olarak 5.505,93 TL’nin tahsili istendiği halde bu dosyada gelirin ilk peşin sermaye değeri olarak bildirilen 44.991,65 TL’nin dikkate alındığını, itirazlarıyla ilgili 21.11.2019 tarihli celsede celse arasında değerlendirilmesine karar verilmişken 18.06.2020 tarihli celsede bu hususta değerlendirme yapılmadan karar verildiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle, temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
1-Somut olayda olduğu gibi Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Bu hususta davanın yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 55. maddesinin oluşturmakta olup, anılan maddede “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe gire 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 21/1.maddesinde “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.” 21/4.maddesinde ise “İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.” Düzenlemesi yer almaktadır.
Öte yandan dava konusu edilen gelirlerin, 5510 sayılı Yasa’nın 54. Maddesi uyarınca indirildiğinin anlaşılması halinde; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı; gelirin başladığı tarih itibariyle 5510 sayılı Yasa’nın 54. maddesi uyarınca indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fark fiili ödeme miktarının da eklenmesi suretiyle bulunan tutar ile yarıya indirilmemiş tam gelir üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerinin karşılaştırılması sonucu düşük olanı esas alarak belirlenmelidir.
Somut olayda, hükme esas alınan kusur raporuna göre dava harici asıl işveren ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığının %25, davalı ... Katı Atıkları Ayıklama Enerji Değ. Bil. İnş. Mak. ve Taah. Yem. San. ve Tic. A.Ş.’nin %35, davalı ...’nın %30, davacının %10 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, davalı ... ve Hamdi’ye ise kusur verilmediği söz konusu kusur dağılımının dosya kapsamına uygun olduğu, hükme esas alınan 01.11.2019 tarihli raporda hesap edilen maddi tazminat alacağından geçici iş göremezlik ödeneğinin %90’ına isabet eden kısımla, ilk peşin sermaye değerinin (5510 sayılı Kanunun 21/4.maddesi hatalı olarak değerlendirmek sureti ile) %62,5’ine isabet eden kısmının tenzil edildiği, davacıya yapılan fiili ödeme miktarının tenzili hususunun ise değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, öncelikle davacıya gelir ve aylığın bağlanması nedeniyle yarımdan bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri ile indirme tarihine kadar yapılan fark fiili ödeme miktarının da eklenmesi suretiyle bulunan tutar ile yarıya indirilmemiş tam gelir üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerinin karşılaştırılması sonucu düşük olanı tespit etmek, tespit edilen bu düşük orandaki gelir miktarının tenzili noktasında ise, 5510 sayılı Kanunun 21/1 ve 21/4. maddelerini göz önünde bulundurarak, davalı şirketin (dava harici asıl işveren kusuruyla beraber) %60 kusur oranına üçüncü kişi (...’nın %30 oranındaki ) kusurunun yarısı olan, %15’i eklemek suretiyle gelirin % 75’i miktarında rücu edilebilecek kısmını hükme esas alınan mevcut 01.11.2019 tarihli hesap raporuyla tespit edilen tazminat alacağından, geçici iş göremezlik ödeneğinin şimdiki gibi %90’lık kısmıyla beraber tenzil etmek, sonucuna göre tespit edilecek maddi tazminat miktarından davalı şirketin diğer davalı ... ile müteselsilen sorumlu olduğunu belirtmek, temyiz etmeyen davalı ... yönünden ise davacının hak ettiği usuli kazanılmış hakkı da göz önünde bulundurarak bir karar vermekten ibarettir.
İlk Derece Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.