Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3896
Karar No: 2019/5630
Karar Tarihi: 25.06.2019

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3896 Esas 2019/5630 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan kamu davasında, suça konu vade tarihi 30/12/2009 olan 40.000 TL bedelli sahte bonoyu \"a vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işledikleri iddiasıyla sanıkların mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak sanıkların savunmalarında fındık satın almadıklarını, suça konu senedi kendilerine vermediklerini söylemeleri, uzmanlık raporlarında senetteki yazı, rakam ve imzaların sanıkların eli ürünü olmadığının tespit edilmesi ve diğer delillerin eksik araştırılmış olması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 688/6 ve 689/4. maddeleri (6102 sayılı TTK'nın 776, 777. maddeleri) ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. madde 1. fıkrasının (c) bendi ve 3. fıkrasıdır.
11. Ceza Dairesi         2019/3896 E.  ,  2019/5630 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanıklar hakkında, aralarında fındık satışına ilişkin gerçekleşen ticari ilişki karşılığında suça konu vade tarihi 30/12/2009 olan 40.000 TL bedelli sahte bonoyu ..."a vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların savunmalarında ..."dan fındık satın almadıklarını, suça konu senedi kendisine vermediklerini, senetle bir ilgilerinin bulunmadığını söylemeleri, 23/11/2010 tarihinde ölen ..."ın 12/07/2010 tarihli şikayet dilekçesinde ve savcı huzurunda sanıklara suç tarihinde 12 ton fındık sattığını, karşılığında 16.000 TL ve 40.000 TL değerinde iki adet bono aldığını, sanık ..."nun suça konu senedi kendi yanında düzenlediğini ancak senetteki imzaların daha önce hazırlanmış olduğunu, sanıklar hakkında başlattığı icra takibinde sanıkların şikayet etmesi sonucunda senetlerin sahte olduğunu anladığını, 16.000 TL tutarındaki senedin de icra müdürlüğünde olduğunu, senedin Saraçoğlu şirketi tarafından ciro edildiğini söylemesi; Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nün 20/10/2010 tarihli uzmanlık raporunda ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 15/09/2011 tarihli raporunda inceleme konusu senet üzerindeki yazı, rakam ve imzaların sanıkların eli ürünü olmadığının tespit edilmesi; tanık ..."ın mahkeme huzurunda 12/02/2013 tarihli beyanında ..."ın talebi üzerine fındıkların kamyona yüklenmesi sırasında hazır bulunduğunu, o sırada yanlarında sanıklar, iki tane genç ve bir tane de Düzce"den gelmiş şahıs ile ... fındık yazılı araç bulunduğunu söylemesi, tanık ..."ın talimatla alınan 29/05/2013 tarihli beyanında, ..."da faaliyet gösteren ... Ltd.Şti."nin abisine ait olduğunu, şirket adına 2007 yılında ..."dan 12 ton civarında fındık satın aldığını, kendisine borcuna mahsuben 2 adet senet verdiğini ancak senetlerin ödemesini yapmadığını söylemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, suç tarihinde ..."ın ..."a 12 ton fındık satıp satmadığının, 2007 yılında yaptığı toplam fındık satışının miktarının araştırılması, tanık ..."ın yazı ve imza örnekleri temin edilerek, suça konu bonodaki yazı ve imzaların tanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, ..."ın söz konusu fındık alış verişi sırasında sanıklardan aldığını söylediği borçluları ... ve ..., alacaklısı ... olan ... şirketi tarafından ciro edilen 16.000 TL değerindeki bononun akıbetinin araştırılması, mümkünse getirtilip üzerindeki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığının tespit edilmesi,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a) Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 tarih ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekir. Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 688/6 ve 689/4. ( 6102 sayılı TTK"nın 776, 777. md.) maddeleri uyarınca bonoda tanzim yerinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun bu kararında belirtildiği üzere, düzenleme (keşide) yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi gerekir. Dosya içerisinde örneği bulunan suça konu bonolarda açıkça düzenleme yeri belirtilmemiş, bonoları düzenleyenin ismi altında “Kocaali Köyü” biçiminde bir adres gösterilmiştir. Bu adres hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılabilir bir idari birim adını ifade etmemektedir. Ayrıca keşide tarihi de yazılmamıştır. Bu itibarla, suça konu senedin bono vasfını taşımadığı ve özel belge niteliğinde bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde "resmi belgede sahtecilik" suçundan sanığın mahkûmiyetine hükmolunması,
    b) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından hiçbir şekilde uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi