9. Hukuk Dairesi 2017/24164 E. , 2018/1039 K.
"İçtihat Metni"....
DAVA :Taraflar arasındaki, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.01.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Gizem Köse ile karşı taraf adına.... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince tebligatların usulüne uygun olmadığı savunularak temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar süresinde temyiz edilmiş ve Dairemizin 03.11.2015 tarih ve 2015/28464 Esas-2015/30942 Karar sayılı ilamı ile ek karar kaldırılarak yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle; davalıya usulüne uygun olarak tebliğatların yapılmadığı ve taraf teşkili sağlanmaksızın ve hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek karar verildiği belirtilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı fazla mesai yaptığını ancak ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur.
Mahkemece; davacının mağaza müdürü olarak görev yaptığı, kendi çalışma saatlerini kendisinin belirlediği, bu konuda işverence verilmiş br talimat veya emir bulunmadığı, davacının mesaisini denetleyen herhangi bir üstünün de olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı ..."ın, davacının mesai konusunda patronla konuştuğunu beyan ettiği görülmektedir. Yine dosya içerisinde yer alan bir takım bordrolarda davacı adına fazla mesai tahakkuku bulunduğu tespit edilmiştir.
Tüm bu hususlar birlikte dikkate alındığında, davacının kendi mesaisini kendisinin belirlediğini söylemek mümkün değildir.
Yukarıdaki ilkeler doğrultusunda ve bozma öncesi yerel mahkemece verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmediği de dikkate alınarak, davacının fazla mesai alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, davanın reddine hükmedilmesi hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/01/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
.....