Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4498
Karar No: 2022/6924
Karar Tarihi: 11.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4498 Esas 2022/6924 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/4498 E.  ,  2022/6924 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi: Tire 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili; davacının, davalı işverene ait işyerinde 01.08.2010- 26.02.2011 ve 07.06.2011- 01.10.2012 tarihleri arasında çiftçilik yapmak suretiyle çalıştığı ve bu çalışmalarının Kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ... vekili; davacının hiçbir şekilde müvekkiline ait çiftlikte çalışmadığını, çiftlikte misafir olarak bulunduğunu, davanın kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle, çalışma iddiasının yazılı belgelerle ispatlanması, tanık dinlenmesi aşamasında aynı iş yerinde ve aynı dönemde çalışan bordo tanıklarının dinlenmesi gerektiğini, 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle ilk dönem için talepte bulunamayacağını beyanla davanın reddini istemiştir.
    Fer'i Müdahil SGK Başkanlığı vekili; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, Kurum kayıtlarında davacının, 1075303 numaralı iş yerinden 01.03.2011 - 07.06.2011 tarihleri arasında 97 gün çalışmasının bildirildiğinin tespit olunduğunu, davacı tarafın davalı işyerinde ikinci kez 07.06.2011 tarihinde çalışmaya başladığı iddiasının, aynı tarihte ... numaralı işyerinden çıkış bildirimi yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda kabul edilemeyeceğini, dava dilekçesinde davalı olarak her ne kadar ... gösterilmiş olsa da; belirtilen T.C. Kimlik numarası ile yapılan sorgulamada işyeri unvanının ... Tarım Hayavancılık Gıda İth. İhr. San ve Tic olarak kayıtlı olduğunun görülmesi nedeniyle öncelikle husumet yönünden davalı sıfatının tespitinin gerektiğini, ... sicil numaralı Toprak Anafilizi Tarım Hayavancılık Gıda İth. İhr. San ve Tic unvanlı işyerinin 30.09.2011 tarihinde kanun kapsamından çıkması nedeniyle davacının 01.09.2010 tarihi öncesi ve 30.09.2011 tarihi sonrasına ilişkin çalışma iddialarının da dayanaksız kaldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    “...Dosya kapsamına göre SGK dönem bordrolarından belirlenen bordro tanıkları dinlenmek üzere duruşmalara çağrılmış ve beyanlarının incelenmesinde, bu tanıkların olaya ilişkin herhangi bir bilgilerinin olmayarak tarafları tanımadıkları anlaşılmıştır. Bu kapsamda, hizmet tespit davaları kamu düzenine yönelik olduğundan iddia edilen çalışma sürelerinin tespiti tereddüte yer bırakmayacak şekilde kanıtlanması gerekmektedir. Davacının çalıştığını iddia ettiği dönemlere ilişkin herhangi bir işyeri kaydı, ücret bordroları veya SGK kayıtlarının olmadığı, davacı tarafından sunulan delillerin davalı işyerindeki çalışması bağlamında devamlılık gösterip göstermediği, hizmet akdine tabi olarak çalışıp çalışmadığının belirlemediği, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konusunda net olarak ispata yarar olmadığı ve alınan tanık ifadelerinin iddia edilen hususu destekler beyanda bulunmadıkları anlaşılmakla, alınan bordro tanıklarının beyanlarında da davacının tespitini istediğini dönemlere ilişkin net şüpheye yer bırakmayacak şekilde beyanlarda bulunmayarak bilgisi olan tek bordro tanığı...'un da davacının işyerinde bir çalışmasının olmadığını belirterek ara sıra işlere yardım ettiğini belirtmesi karşısında, mahkememizce dinlenen tanıkların beyanlarından ve tüm dosya içeriğinden davacının çalıştığının sabit olduğu yönündeki iddiasını kamu düzenine yönelik olan tespit davası gereği tereddüte yer bırakmayacak şekilde ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmesi gerekerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..."gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili, davacının, 01.08.2010-26.02.2011 ve 07.06.2011 -01.10.2012 tarihleri arasında çiftlikte bulunduğunun davalı tarafından kabul edildiğini, ihtilafın bulunma şekline ilişkin olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin çiftlikte misafir olarak kaldığı iddiasını ispat ile yükümlü olduğunu, dosya kapsamında dinlenen tanıkların davacının çalışmasını ispatlar mahiyette beyanda bulunduğunu, hükme esas alınan bilirkişinin raporunda, davanın ispatına ilişkin hukuki değerlendirmelerde bulunmak suretiyle H.M.K. 266. ve 279. Maddesindeki görev sınırlarını ihlal ettiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
    B-BAM KARARI
    İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
    Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde,Mahkemece, yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı davalı ...’a ait çiftlik işyerinde 01.08.2010-26.02.2011,07.06.2011-01.10.2012 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmekte olup dosyaya gelen kayıt ve belgelere göre,davalı adına gelen işyeri tescil bilgilerinde ise davalı adına 464 sicil sayılı çatı inşaatı mahiyetli 08.11.2003 tarihi itibariyle kanun kapsamına alınan bir işyeri olduğu,öte yandan davalının ortağı olduğu işyeri tescil bilgisinden anlaşılan 756 sicil sayılı çiftlik mahiyetli “...Toprak Ana Bes.Ür.Görs.Yap.Tic.San.Ltd.Şti.” adına tescil edilmiş 10.05.2004-30.06.2005 tarihleri arasında kapsamda olduğu anlaşılan işyeri ile yine 607 sicil “Tarımsal ve hayvancılık”mahiyetli 01.09.2010-30.09.2011 arası kanun kapsamında bir işyeri olduğu görümekle,Mahkemece öncelikle davacının beyanı alınmak suretiyle davacının kimin işyerinde çalıştığının,davalının mı yoksa yukarıda anılan şirketlerden birinde mi çalıştığı hususu açıklığa kavuşturularak öncelikle işverenlik tereddütsüz belirlenmeli, işverenliğin dava dışı şirketlerden birinin olduğunun anlaşılması halinde yöntemince davaya dahil edilmeli,öte yandan,davacının dosyada mevcut 17.06.2012 tarihli yangın raporunda belirtilen yerde çalıştığı iddiasının olması halinde,anılan yere ilişkin tapu kayıtları da getirtilmek suretiyle davalıya ait olup olmadığı,davalıya ait olduğunun tespiti halinde hangi tarihte iktisap ettiği de tespit edilmeli, söz konusu yangın raporunda davacının ot biçme makinesi ile meyve bahçelerinde bulunan otları çim biçme makinesi ile temizlerken makine bıçağının taşa çarparak çıkan kıvılcım ile yangın çıktığı belirtildiğinden,,yine bu meyve bahçesinde kaç ağacın olduğu,çeşitleri,bahçenin büyüklüğü,meyve ağacı cinslerine göre meyve toplama sezonları belirlenmeli,davacının burada yaptığı işin ne olduğu belirlenmeli, davalı işverenliğin dava konusu dönemde bordrolu çalışanları resen dinlenmeli,bu kapsamda yöntemince komşu gayrimenkul sahipleri ile bordroya çalışmaları geçmiş bordrolu çalışanları resen tespit edilerek dinlenmeli,meyve bahçesinin bulunduğu yerin bağlı olduğu muhtar ve azalar da tespit edilerek dinlenmeli, varsa beyanlar arasındaki çelişki giderilmeli,yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
    kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 11.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi