Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4215
Karar No: 2021/3231
Karar Tarihi: 10.06.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4215 Esas 2021/3231 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/4215 E.  ,  2021/3231 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 10.06.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat...ile diğer temyiz eden davalı ... vekili avukat geldiler, davatetiye tebliğine rağmen davalı ... vekili Avukat ve davalı ... gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 13422 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün satışı konusunda arkadaşı olan davalı ..."ı vekil tayin ettiğini, ancak vekil ...’in bilgisi ve iradesi dışında taşınmazı şirketinin avukatı olan davalı ..."na, ...’ın da davalı ...’in iş arkadaşı olan diğer davalı ...’e devrettiğini, kendisine satış bedelinin ödenmediğini, yurtdışındaki evliliğinden dolayı açılan boşanma davası nedeniyle bir çok sıkıntı yaşadığını, aradan geçen zaman içerisinde davalılardan satış bedelini talep ettiğinde davalıların taşınmazı iade edeceklerini söylemelerine rağmen haricen yaptığı araştırmada dairenin satılma aşamasında olduğunu öğrendiğini, vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ..., işlemlerin davacının isteği ve bilgisi doğrultusunda yapıldığını; diğer davalı ... ise, davacı ile diğer davalılar arasındaki ilişkiyi bilemeyeceğini, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;dava konusu 13442 parselde kat irtifakı kurulu 3 nolu bağımsız bölüm davacı adına kayıtlı iken,davacının davalı ..."i 14.03.2007 tarihinde taşınmazın satış yetkisini de içerir şekilde vekil tayin ettiği,vekil ..."in vekâletnameyi kullanarak taşınmazı diğer davalı ..."a 04.04.2007 tarihinde 34.000TL"ye satış suretiyle temlik ettiği, ... tarafından da 15.05.2009 tarihinde davalılardan ..."e 43.000TL bedelle aktarıldığı,taşınmazın halen anılan davalı adına kayıtlı olduğu;davalı tarafça dosyaya ibraz edilen 03.05.2009 tarihli ""Beyan ve İbraname""başlıklı davacının imzasını taşıyan belgede""...taşınmazın vekil ... aracılığı ile davalı ..."a devredildiği ve taşınmazı arkadaşı..." satmaya karar verdiğinden dairenin adı geçene devir ve temlikinin sağlanmasının istendiği..."" görülmektedir. Ne var ki 03.05.2009 tarihli belge altındaki imzaya davacı tarafça itiraz edilmiş,mahkemece bu itiraz üzerinde durulmadığı gibi, imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda da bir inceleme yapılmamıştır. Hâl böyle olunca;davacının belgeye imza itirazınında bulunduğu dikkate alınarak; 03.05.2009 tarihli belgenin mahkemece delil olarak değerlendirilmesi,belge altındaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının açıklığa kavuşturulması,imzanın davacıya ait olduğunun saptanması halinde belge içeriğine göre temlikin iradi olduğunun gözetilmesi; davacı eli ürünü olmadığının tespiti durumunda ise vekâlet görevinin kötüye kullanılması bakımından iddia ve savunma doğrultusunda tarafların gösterecekleri delillerin yukarıdaki ilkeler uyarınca toplanması; toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan belge değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taşınmazın davalı vekil ... tarafından muvazaalı olarak diğer davalı ..."a devredildiği, son kayıt maliki davalı ...’in de durumu bilen konumunda olduğu ve iyiniyetli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi tapu kaydındaki takyidat lehdarı banka davada taraf olmadığından şerhlerin kaldırılmasına yönelik talep bakımından da mahkemece hüküm kurulmamış olması doğrudur. Davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin ise bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine.
Davacı vekilinin harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK"nın 326. maddesinin 1. fıkrasında: “Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir” hükmü düzenlenmiştir.
Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup, buna ilişkin düzenlemelerin hakim tarafından resen nazara alınması gerektiği uygulamada ve öğretide tartışma konusu değildir.
Somut olaya gelince; mahkemece davalıların el ve işbirliği içerisinde olduğu saptanarak dava kabul edildiğine göre, harç, yargılama giderleri ve yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden davada haksız çıkan davalıların müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği açıktır.
Hal böyle olunca, karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalıların sorumlu tutulması gerekirken, hatalı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile harç ve yargılama giderlerinden davacı tarafın sorumlu tutulması ve davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin bu yöne değinen ve yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nin 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşı temyiz edenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi