17. Hukuk Dairesi 2016/12364 E. , 2019/3165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı ... vekili, müvekkili Faktoring şirketi ile davalı ... aleyhine icra takibi bulunduğunu, takibe konu olayın, müvekkiline 30/12/2013 tarihli faktoring sözleşmesine istinaden 30/12/2013 tarihli çek tevdi bordrosu ile TEB İzmir Şubesinin 22/04/2014 tarihli keşidecisinin de davalı ... olduğu çekin verildiğini, Tapu Müdürlüklerinin cevap yazılarında davalı ... adına kayıtlı taşınmazın bulunmadığı, olan taşınmazların satılmış olduğunu, satış bedellerinin piyasa rayiç bedellerine göre afaki farkın bulunduğunu dolayısıyla satışın mal kaçırmak amacı ile yapıldığını ileri sürerek tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, müvekkilleri hakkında mal kaçırma iddiasının bulunduğunu, ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığını, bahse konu gayrimenkuller mal kaçırma kastı ile değil yapılan ticaretler neticesinde ödenmeyen ve ödenemeyecek olan çek bedelleri karşılığında gayrimenkullerin gerçek anlamda devrinin olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, Davalı borçlu ..."nın tüm taşınmazlarını diğer davalı kardeşler ... ve ... ile baba-oğul olan ... ve ..."a keşif ile tespit edilen tutarlardan misli farkla düşük olarak ve davalı borçlu ..."nın taşınmazlarından iki tanesini ..."ye 25/04/2014 tarihinde satması ve aynı taşınmazların ... tarafından 13/05/2014 gibi kısa bir süre sonra davadışı ..."a satması yine davalı borçlu ..."nın taşınmazlarından üç tanesini 07/05/2014 tarihinde davalı ..."e satması, ve davalı ..."in de yine kısa bir süre sonra 13/06/2014 tarihinde aynı taşınmazları davadışı ..."ya satması yine davalı borçlu ..."nın üç tane taşınmazını davalı ..."a 09/05/2014 tarihinde satması ve bir tane taşınmazı ise yine davalı olan ..."nin akrabası olan ..."a satması hayatın akışına uygun olmadığından davanın kabulüne karar verilmiş hüküm; davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi, satılan taşınmaz üzerinde, ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabulü gerektiği, bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarının da gözönünde tutulması gerektiği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK."nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK.’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının icra takibindeki alacak ve ferilerinden fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmesi gerekir.
Dosya içeriğinde bulunan güncel tapu kayıtları ve resmi akit tablolarının incelenmesinden,davalı borçlu ... tarafından ... Mahallesi 201 ada 1 parsel A Blok 6 nolu dükkanın 25/04/2014 tarihinde üzerinde 15/07/2011 tarihli 95.000,00 TL Türk Ekonomi Bankası lehine ipotekli olarak 100.000,00 TL"ye davalı ..."ye devrettiği, davalı ... tarafından aynı taşınmazın 13/05/2014 tarihinde davadışı... ..."e devrettiği, yine davalı ... tarafından ... Mahallesi 5488 ada 1 parsel A Blok 7 nolu dükkanın 1/2 hissesinin 25/04/2014 tarihinde üzerinde 15/07/2011 tarihli 65.000,00 TL Türk Ekonomi Bankası lehine ipotekli olarak 50.000,00 TL"ye davalı ..."ye devrettiği, davalı ... tarafından aynı taşınmazın 13/05/2014 tarihinde davadışı... ..."e devrettiği, davalı borçlu ... tarafından ... Köyü 135 ada 9 parseldeki zeytinlik arazisini 08/05/2014 tarihinde davalı ..."a 1.100,00 TL devrettiği anlaşılmaktadır.
1-Davalı vekilinin müvekkili ... yönünden davalı borçlu ... tarafından davalı..."a devrettiği taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri ile tapu kaydındaki bedel arasında bir misliden de fazla bedel farkı bulunmasına göre tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalı vekilinin müvekkili ... yönünden temyizinin incelenmesinde, davalı borçlu ... tarafından davalı 3. kişi ... yapılan taşınmazların satışına ilişkin tasarrufların yazılı gerekçeyle iptaline karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. davalı borçlu ... tarafından davalı 3. kişi ... 201 ada 1 parsel A Blok 6 nolu dükkanın 25/04/2014 tarih üzerinde 15/07/2011 tarihli 95.000,00 TL Türk Ekonomi Bankası lehine ipotekli olarak 100.000,00 TL"ye devrettiği, bilirkişi raporunda taşınmazın satış tarihindeki gerçek değerinin 180.000,00 TL olduğunu satılan taşınmaz üzerinde, ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabulü gerektiği, bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarının da gözönünde tutulması gerektiği taşınmaz üzerinde 15/07/2011 tarihli 95.000,00 TL Türk Ekonomi Bankası lehine ipotekli olarak devredildiğinden bedel farkının oluşmadığı, yine davalı borçlu ... tarafından ... Mahallesi 201 ada 1 parsel A Blok 7 nolu dükkanın 1/2 hissesinin 25/04/2014 tarihinde üzerinde 15/07/2011 tarihli 65.000,00 TL Türk Ekonomi Bankası lehine ipotekli olarak 50.000,00 TL"ye davalı ..."ye devrettiği, bilirkişi raporunda taşınmazın 1/2 hissesinin satış tarihindeki gerçek değerinin 90.000,00 TL olduğunu satılan taşınmaz üzerinde, ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabulü gerektiği, bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarının da gözönünde tutulması gerektiği taşınmaz üzerinde 15/07/2011 tarihli 65.000,00 TL Türk Ekonomi Bankası lehine ipotekli olarak devredildiğinden bedel farkının oluşmadığı,davalı 3. kişi ..."nin kötüniyetli olarak dava konusu taşınmazları satın aldığı dosya içerisindeki mevcut delillere göre de ispat edildiği kabul edilemeyeceğinden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yönünden davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yönünden davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.024,65 TL kalan harcın temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.