
Esas No: 2016/1459
Karar No: 2016/9443
Karar Tarihi: 10.05.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/1459 Esas 2016/9443 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bala Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2014
NUMARASI : 2013/120-2014/255
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak su isale, enerji nakil hattı ve yol geçirilen taşınmazın mülkiyet bedeli ile, irtifak hakkı karşılığının tahsili ile uğranılan zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava ve birleştirilen dava, kamulaştırmasız el atılarak su isale, enerji nakil hattı ve yol geçirilen taşınmazın mülkiyet bedeli ile, irtifak hakkı karşılığının tahsili ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazlardan 22 parsel sayılı taşınmazın kısmen kamulaştırılmasına karar verildiği ve davalı idarece 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereğince tapu maliklerinden H.. I.."a karşı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığı, iş bu davanın Bala Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/8E.2014/330K.sayılı dava dosyası ile sonuçlandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda dava konusu 22 parsel yönünden davalı idarece açılan bedel tespit ve tescil davasına ilişkin kararın kesinleşmesi beklenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Davacılar dava konusu taşınmazlarda hissedar olduğu halde gerekçesi açıklanmadan tam paya göre hüküm kurulması,
3)Dava kısmen reddedildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davalının yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması,
4)Davalı idare harçtan muaf olmadığı halde muaf kabul edilerek harç alınmasına yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.