16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3024 Karar No: 2020/6782 Karar Tarihi: 14.12.2020
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3024 Esas 2020/6782 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan yargılandığı ve mahkûm oldukları belirtilmiştir. Ancak, suçun oluşması için alt sınırı altı ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerinin yurt dışına çıkarılması veya gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla çeşitli işlemlere tabi tutulması gerektiği belirtilmuştur. Bu nedenle, öncül suç niteliğindeki \"uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti\" suçundan sanıklar hakkında kamu davası açıldığı ve suçun suç tarihinde 4208 sayılı Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun'un 7. maddesinde düzenlendiği, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçuna ise 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 282. maddesinde yer verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunun zamanaşımı bakımından TCK'nın 282. maddesinin 26.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilmeden önceki ilk halinin sanıklar lehine olduğu ve dava zamanaşımının suç tarihi ile inceleme t
16. Ceza Dairesi 2019/3024 E. , 2020/6782 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama Hüküm : TCK’nın 282/1, 62, 52/2, 53, 55/1 maddeleri gereğince mahkumiyet ve müsadere
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I-Sanık ... müdafiinin ek karara yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra temyiz edilmesi nedeniyle, temyiz talebinin reddine ilişkin karar usul ve kanuna uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin anılan karara karşı yaptığı başvurunun reddiyle redde ilişkin kararın ONANMASINA, II-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunun oluşabilmesi için failin, alt sınırı altı ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerini, yurt dışına çıkarması veya gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla çeşitli işlemlere tabi tutması gerektiği; somut olayda öncül suç niteliğindeki "uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti" suçundan sanıklar hakkında kamu davası açılıp yargılama yapıldığı, sanıklara atılı bulunan suçun suç tarihinde 4208 sayılı Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanunun 7. maddesinde düzenlendiği, yine aynı Kanunun 8. maddesinde bu suça ilişkin kovuşturma zamanaşımının 10 yıl olarak belirlendiği, anılan maddede 26.12.2003 tarihinde yürürlüğe giren 5020 sayılı Kanunun 16. maddesi ile yapılan değişiklik üzerine kovuşturma zamanaşımı süresinin 15 yıla çıkartıldığı, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçuna, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 282. maddesinde yer verilmesi üzerine 18.10.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Kanunun 26. maddesi ile 4208 sayılı Kanunun 7 ve 8. maddelerinin yürürlükten kaldırıldığı, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunun düzenlendiği TCK"nın 282. maddesinin, 26.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilmeden önceki ilk halinde; “cezanın üst haddinin 5 yıl” olarak düzenlendiği ve TCK 66/1. maddesi uyarınca 8 yıllık olağan ve TCK’nın 67. maddelerinde belirlenen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi olduğu, tüm bu yasal düzenlemelerin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu zamanaşımı bakımından, TCK"nın 282. maddesinin 26.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilmeden önceki ilk halinin sanıklar lehine olduğunun anlaşılması karşısında anılan Yasanın 66/1-e ve 67. maddelerinde belirlenen dava zamanaşımının suç tarihi ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşılmakla hükümlerin BOZULMASINA, CMUK"nın 322. maddesine istinaden sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 14.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.