Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12463
Karar No: 2019/16230
Karar Tarihi: 07.11.2019

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/12463 Esas 2019/16230 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, müştekiye ait aracı üzerinde bulunan kontak anahtarı ile çalıştırarak müştekinin rızası dışında bulunduğu yerden alması sonrasında alkollü vaziyette aynı aracı kullanırken polis ekipleri tarafından aracın önü kesilmek suretiyle yakalanmıştır. Adı geçen sanığın müştekinin aracını, rızası dışında, üzerindeki kontak anahtarla çalıştırması ile kendi hakimiyet alanına soktuğu ve hırsızlık suçunun tüm unsurları itibariyle bu aşamada oluştuğu anlaşılmıştır. Bu nedenle sanığın mahkûmiyetine karar verilen hırsızlık ve trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçlarının birlikte işlenen suç olarak kabul edilemeyeceği cihetle, 5237 sayılı Kanun'un 141/1. maddesinde düzenlenen basit hırsızlık suçunun, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Uzlaşma” başlıklı 254. maddesi hükümlerinin öncelikle uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
13. Ceza Dairesi         2019/12463 E.  ,  2019/16230 K.

    "İçtihat Metni"

    KANUN YARARINA BOZMA
    Hırsızlık ve trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçlarından sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1, 179/3. maddesi delaletiyle 179/2 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2019 tarihli ve 2018/820 esas, 2019/672 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 16/10/2019 gün ve 94660652-105-55-12057-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24/10/2019 gün ve 2019/101440 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
    MEZKUR İHBARNAMEDE;
    Dosya kapsamına göre, sanığın olay günü müştekiye ait aracı üzerinde bulunan kontak anahtarı ile çalıştırarak müştekinin rızası dışında bulunduğu yerden alması sonrasında, alkollü vaziyette aynı aracı kullanırken polis ekipleri tarafından aracın önü kesilmek suretiyle yakalanması şeklinde gerçekleşen somut olayda, adı geçen sanığın müştekinin aracını, rızası dışında, üzerindeki kontak anahtarla çalıştırması ile kendi hakimiyet alanına soktuğu ve hırsızlık suçunun tüm unsurları itibariyle bu aşamada oluştuğunun anlaşılması karşısında, sanığın tamamlanan hırsızlık eylemi ile sonrasında gerçekleştirilen fiiller arasında illiyet bağı kurulamayacağı gibi eylemlerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle sanığın mahkûmiyetine karar verilen hırsızlık ve trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçlarının birlikte işlenen suç olarak kabul edilemeyeceği cihetle,
    5237 sayılı Kanun"un 141/1. maddesinde düzenlenen basit hırsızlık suçunun, 02/12/2016 tarihinde Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun “Uzlaşma” başlıklı 254. maddesi hükümlerinin öncelikle uygulanması suretiyle kovuşturma dosyasının, uzlaştırma işlemlerinin 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    5271 sayılı Kanun"un 253/3. maddesinin 2. cümlesindeki “Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz” şeklinde hüküm mevcut ise de, somut olayda sanığın olay günü müştekiye ait aracı üzerinde bulunan kontak anahtarı ile çalıştırarak müştekinin rızası dışında bulunduğu yerden alması sonrasında, 2.87 promil alkollü vaziyette suça konu araç ile seyir halindeyken polis ekipleri tarafından aracın önü kesilmek suretiyle yakalanması şeklinde gerçekleşen somut olayda, adı geçen sanığın müştekinin aracını, rızası dışında, üzerindeki kontak anahtarla çalıştırması ile kendi hakimiyet alanına soktuğu ve hırsızlık suçunun tüm unsurları itibariyle bu aşamada tamamlandığı ve trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçu ile birlikte işlenen suç olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmakla;
    Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler gereğince uzlaşma kapsamına alındığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki hüküm uyarınca kesinleşmiş kararlar bakımından da uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle; hükmün infazının durdurularak, 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, hırsızlık suçu yönünden Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2019 tarihli ve 2018/820 esas, 2019/672 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 07/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi