
Esas No: 2022/1314
Karar No: 2022/6956
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1314 Esas 2022/6956 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, davacının ödeme emirlerinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi davayı kabul ederek ödeme emirlerinin iptaline karar vermiştir. Bunun üzerine davalı Kurum vekili istinaf yoluna başvurmuş ancak istinaf istemi reddedilmiştir. Daha sonra Kurum vekili tarafından temyiz istemiyle Yargıtay'a başvurulmuştur. Yargıtay kararı inceleyerek, uyuşmazlığın çözümlenmesinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun yetki kurallarının kesin nitelikte olduğunu belirterek, davacının yerleşim yeri mahkemesi olan Edirne İş Mahkemelerinin kesin yetkili olduğuna dikkat çekmiştir. Buna göre, davada açılan ödeme emirlerinin iptal edildiği karar bozularak yeniden değerlendirilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 134 ve 80.6, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 101 ve 88.19, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6 ve 9 maddeleridir.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No : 2020/1604-2021/1768
İlk Derece
Mahkemesi : ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; müvekkiline davalı kurumca 2012/13370 - 13371 - 13372, 2007/010453, 2008/010547 - 10548 - 10549, 2010/015689 - 015690, 2011/11042 - 11043-11044 takip sayılı dosyaları ile Küplü Belediyesi Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nda koruma meclis üyeliği yapmış olduğu gerekçesiyle 2004-2008 yılları arası prim ve diğer alacakları için takip başlatıldığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, temsil ve ilzama yetkili olmadığı gibi prim ve vergi işlerini doğrudan yürütme ve bu alanda emir ve direktif verme yetkisinin bulunmadığını belirterek ödeme emirlerinin öncelikle zamanaşımına ve herhangi bir yasal sorumluluğu bulunmaması nedeniyle iptaline ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili; Edirne İş Mahkemesi'nin yetkili olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, dava süresinde açılmış olsa dahi zamanaşımı itirazının tamamen yersiz olduğunu, davacının temsile yetkili koruma meclis üyesi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“Davanın kabulü ile; 1-Davacının Edirne SGK İl Müdürlüğü'ne ait 2007/10453, 2008/10547 - 10548 - 10549, 2010/15689 - 15690, 2011/11042 - 11043 - 11044, 2012/13370 - 13371 - 13372 sayılı takip dosyalarında borçlu olmadığının tespiti ile işbu ödeme emirlerinin davacı yönünden iptaline…”şeklinde karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Yerel mahkeme kararı yerinde bulunarak istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
V-TEMYİZ NEDENLERİ:
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacının sorumlu olduğunu, kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 134. maddesinde, "Bu kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlık, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür." 80. maddesinin 6. fıkrasında, "Kurum alacaklarının tahsilinde 21.07.1953 tarih ve 6183 Sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir." hükümleri yer almakta iken, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 101. maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği," 88. maddesinin 19. fıkrasında, "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili" olduğu düzenlenmiştir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 6. maddesinde ise, "İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. (2) Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. (3) İş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. (4) İş mahkemelerinin yetkilerine ilişkin olarak diğer kanunlarda yer alan hükümler saklıdır. (5) Bu madde hükümlerine aykırı yetki sözleşmeleri geçersizdir." 9. maddesinde de, "Bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri uygulanır." düzenlemeleri bulunmaktadır.
Bu aşamada, genel ve özel yetki kurallarının niteliğinin açıklığa kavuşturulmasında yarar vardır. Bütün davalar için uygulanan yetki kuralına genel yetki kuralı denilmekte olup, genel yetkili mahkeme, davalının ikametgâhı mahkemesidir. Eş deyişle, her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde görülür (HUMK. 9/1., HMK. 6. maddeler). Bundan ayrı olarak bazı davalar için davalının ikametgâhı mahkemesinin yanında başka yer mahkemeler de yetkili kılınmıştır. Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak, istisna olarak bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusu olur. Kesin yetki halleri, genel yetki kuralının istisnasıdır ve mutlaka uygulanması gerekir. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararı)
Somut olaya ilişkin olarak, davacı hakkında Edirne Sosyal Güvenlik Merkezince tanzim edilen ödeme emri ile 6183 sayılı Kanunun uygulanması nedeniyle doğan uyuşmazlığın çözümlenmesi için açılan eldeki davada, 5510 sayılı Kanunun 88/19. maddesinde belirtilen yetkiye ilişkin hüküm, kesin nitelikte olup diğer yetki kurallarının üzerindedir ve uygulanmasının yasal gereklilik olduğu belirgindir.
Öte yandan, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Göre Kullanılacak Yetkilere İlişkin Yönetmeliğin;"Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde; “Tahsil dairesi: Kurumun tahsilâtla görevli ünitesini, servisini, icra memurlarını, memurlarını ve Kurum adına vekâletname verilen gerçek ve tüzel kişileri” “Ünite: Kurumun tahsilâtla görevli sosyal güvenlik il müdürlüğü ile sosyal güvenlik merkezlerini ifade eder.”
“Takip işlemlerine yetkili tahsil dairesi” başlıklı 17. maddesinde;
“ Takip işlemleri, Kurumun ilgili ünitesince yapılır.
Borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde, takip işlemleri Kurumun o mahaldeki ilgili ünitesince niyabeten yürütülür.”
"Yetkili mahkeme" başlıklı 32. maddesinde;
"Kurum alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı ünitesinin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir." ifadelerine yer verildiği görülmektedir.
Değinilen mevzuat hükümleri çerçevesinde; “sosyal güvenlik il müdürlükleri” ile “sosyal güvenlik merkezlerinin" takip işlemlerinde yetkili olduğu görülmekte olup, bu yönde davaya konu 6183 Sayılı Kanunun uygulanması nedeniyle ödeme emirlerinin gönderilmesi işleminin Edirne Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından yapılması nedeniyle, bu merkezin bulunduğu yer iş mahkemesi olan Edirne İş Mahkemelerinin kesin yetkili olduğu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 11.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.