8. Hukuk Dairesi 2009/6468 E. , 2010/1925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ve ... ile Hazine ve Şeyhömer Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Gülnar Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 07.04.2009 gün ve 199/73 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar, adlarına tapuda kayıtlı 107 ada 40 ve aynı ada 53 sayılı parseller arasında yer alan yolun esas kamuya ait yol olmadığını, keşifte belirlenecek kısımların her birinin kendilerine ait parsele ilavesi suretiyle adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ... vekili, iki taşınmaz arasında kalan yerin kadim yol olduğunu, zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı, davacıların haklı olduğunu, yanlışlıkla kadastroda bu yolun bırakıldığını belirtmiştir.
Mahkemece, keşifte yapılan belirleme ile esas yolun teknik bilirkişi Mustafa Bicak’ın 02.02.2009 günlü raporuna ekli krokide maviye taralı kısım olduğu, bu kısmın 107 ada 53 sayılı parsel içerisinde kaldığı, davacı ...’in bu parsele karşı açılmış bir davası bulunmadığı gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle Veysel tarafından açılan davanın reddine, 107 ada 53 sayılı parselin kadastro tespitinin 02.01.2006 tarihinde yapıldığı, tespit tarihinden dava tarihine kadar ...’ın kazanmayı sağlayan 20 yıllık sürenin dolmaması nedeniyle ... tarafından açılan davanın bu sebeple reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi gereğince açılan paftasında yol olarak gösterilen kısmın adlarına tapuya kayıt ve tescili isteğine ilişkindir.
Davacı ... adına tapuda kayıtlı bulunan 107 ada 53 sayılı parselin tespiti 02.01.2006 tarihinde yapılmış olup, tutanağın 03.10.2006 tarihinde kesinleşmesiyle adına tapu kaydı oluşmuştur. Kazanmayı sağlayan kadastro öncesi zilyetlik, tespitin yapılmasıyla kesintiye uğrar ve tespitin yapıldığı 02.01.2006 tarihinden itibaren 20 yıllık kazanma süresi yeniden işlemeye başlar. Dava 20.08.2008 tarihinde açılmıştır. ... tarafından uyuşmazlık konusu yapılan yerin bitişiğinde 53 sayılı parseli bulunduğu ve bu parselin tespitinin 02.01.2006 tarihinde yapıldığı, aynı tarihte uyuşmazlık konusu yapılan yolun paftasında yol olarak bırakıldığının kabul edilmesi gerektiğinden tespit tarihinden dava tarihine kadar ...’nin 20 yıllık kazanmayı sağlayan zilyetlik süresi dolmadığından ... tarafından açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından davacı ...’ye ilişkin hüküm fıkrasının açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davacı ...’ın temyiz itirazlarına gelince; gerek dava dilekçesi ve gerekse orijinal pafta ile teknik bilirkişi ...’ın 02.02.2009 tarihli krokisi ve davacı ...’in ... ile ortak verdikleri temyiz dilekçesinin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ..., kendisine ait 107 ada 40 sayılı parsel ile davacı ...’ye ait aynı ada 53 sayılı parsel arasında kalan ve krokide kırmızıya taralı paftasında yol olarak gösterilen bu bölümü uyuşmazlık konusu yaptığı hususunda bir duraksama söz konusu değildir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların yolun daha güneyde krokide maviye taralı kısım olduğunu göstermeleri, isteğin değiştiği anlamına gelmez. Nitekim Veysel temyiz dilekçesinde de dava konusu yaptığı yerin iki parsel arasında kalan bölüm olduğunu açıkça belirtmektedir. Husumette doğru yöneltilmiştir. Hazine ve köy yol bakımından davada yer almışlardır. Mahkemece, dava konusu yapılan kırmızıya taralı yer bakımından Veysel açısından da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yolun daha güneyde maviye taralı ve ...’ye ait 53 sayılı parsel içerisinde kaldığı gerekçesiyle ve husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan Veysel"in 19.08.2008 tarihinde yapılan satış ve devir ile 107 ada 40 sayılı parseli tapuda Arife Karayel’den satın aldığı dosya arasında bulunan tapu kaydıyla sabittir. Kaldı ki, TMK.nun 719.maddesi gereğince davacı ...’in şahsi hakkı satın aldığı çapın miktarıyla sınırlı bulunmaktadır. Bu hususunda mahkemece gözönünde tutulması gerekir.
Davacı ...’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün Veysel’e ilişkin kısım bakımından HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nin temyiz eden davacılardan alınmasına 19.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.