Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4716
Karar No: 2010/1924
Karar Tarihi: 19.04.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/4716 Esas 2010/1924 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/4716 E.  ,  2010/1924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali tescil ve katkı payı alacağı

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali tescil ve katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Eskişehir 3. Aile Mahkemesinden verilen 28.05.2009 gün ve 782/491 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili ile davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., evlilik birliği içinde alınarak davalı koca adına tescil edilen Eskişehir Karapınar mahallesi 9086 ada 14 parsel sayılı taşınmazda ½ oranında payı bulunduğunu açıklayarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile ½ payının adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının katkı payı alacağı olan 15.000,00 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tapu iptali ve tescil isteğinin ise reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 743 sayılı MK.nun 170. maddesi gereğince mal ayrılığı döneminde edinilen taşınmaza yapılan katkı alacağına ilişkindir.
    Uyuşmazlık konusu 9086 ada 14 parselde kayıtlı arsa nitelikli taşınmaz dosya arasında yer alan tapu kaydına göre, imar yoluyla 16.6.1995 tarihinde mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı tarafından edinilmiş, ardından satış suretiyle 1.8.2003 tarihinde dava dışı 3. kişi adına intikal etmiş, bilahare yeniden satış yoluyla 11.1.2005 tarihinde davalı ... adına tescil edilmiş bulunduğundan uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Taraflar 25.1.1976 tarihinde evlenmişler, ilk defa 17.12.1999 tarihinde açılan boşanma davasının reddine ilişkin hüküm 15.12.2000 tarihinde kesinleşmiş, ardından ikinci kez 9.4.2001 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 18.10.2001 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Dosya arasında yer alan belgelere göre, davacının evlenmeden evvel 1972 yılında sigortalı olarak çalıştığı, o tarihten 1997 yılına dek sosyal güvenlik kapsamında herhangi bir çalışmasının olmadığı, 1997 yılından itibaren sigortalı olarak yeniden çalışmaya başladığı,davalının ise, ilk olarak 20.5.1974 tarihinde Fil Kiremit Tuğla Fabrikasında çalışmaya başladığı, 22.8.1980 tarihinde Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Meslek Lisesinde devam ettiği, 26.2.2002 tarihinde emekli olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının taşınmaza ne kadar ödeme yaptığının belge ile belirlenemediği, ancak tanık beyanlarına göre taşınmazın alımına üzerindeki yapının yapılmasına katkısının olduğu sonucuna varıldığı, ne var ki katkı oranının tesbitinin mümkün bulunmadığı, MK.nun 152. maddesi hükmü de nazara alındığında davacı eşin katkı oranının ½ olduğu sonucuna varıldığı açıklanmıştır.
    Davacı, taşınmazın alımı ve üzerindeki evin yapılışı sırasında bileziklerinin ve ziynet eşyalarının bozdurulduğunu, ailesinden miras hakkını aldığını, Çesan’da çalıştığını, tarlalarda çapa işleri yaptığını, bu şekilde taşınmaza katkı sağladığını açıklayarak katkı alacağı isteğinde bulunmuştur. Bileziklerin sayısını önce 12 adet olarak açıklamış, daha sonra 21.10.2008 tarihli dilekçe ile ziynetlerinin 24 adet bilezik ve çok sayıda muhtelif cins ve miktarda olduğunu bildirmiştir. Davalı, evlendiklerinde davacının 3 adet bileziği bulunduğunu, arsa alınırken bozdurulan bileziklerin Vakıfbank’dan aldığı düşük faizli kredi ile yatırım amaçlı alındığını ve taşınmaz satın alınırken bunların bozdurulduğunu, davacı ile ilgisi olmadığını, davacının kendisine ait 3 adet bileziğini bozdurarak şahsi ihtiyaçlarına harcadığını, yine davacıya babasından miras payı karşılığı 1992 yılında 1 milyon lira para verildiğini, ancak bunun faizinin katkı olarak hesaplanabileceğini, tarlalarda çapa işlerinin yılda 1 ay devam ettiği ve ancak 2-3 yılda 45 gün gittiğini, bunların katkı olarak değerlendirilemeyeceğini savunmuştur.
    Az yukarıdaki belirlemeler karşısında hukukçu bilirkişinin 17.3.2009 tarihli raporu sonuca ulaşmak açısından yetersiz bulunmaktadır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 1992 yılında davacının ailesinden aldığı miras payı karşılığı olan 1 milyon lira ve çapa işlerindeki çalışması sonucu elde ettiği geliri değerlendirmede nazara alınmamıştır. Aynı zamanda davacının 12 adet bileziğinin bozdurularak katkı sağladığı ileri sürülmüş, bu husus tanık olarak dinlenen tarafların kızları tarafından doğrulanmış, ancak sözü edilen bileziklerin Vakıfbank’tan kredi çekilerek alındığı savunularak davaya karşı konulmuş, ne var ki adı geçen bankadan kredi çekilip çekilmediği, çekildi ise miktarı araştırılıp belirlenmemiş, uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmamıştır.
    Mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesis tarihinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, taşınmazın davalı tarafından ilk edinildiği tarihe kadar, bu konuda iddia ve savunma, özellikle davacının iddia ettiği ziynet eşyası vs. gözönünde bulundurularak taraflara ait çalışmalarına ve gelirlerine ilişkin tüm gelirlerinin ayrı ayrı toplanması, her birinin sosyal statüleri, konumları ve mesleki kariyerine göre yapabilecekleri kişisel giderleri ile davalı ...’in ayrıca 743 sayılı MK.nun 152.maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü için yaptığı giderler gözetilerek ayrı ayrı hesaplanıp toplam gelirlerinden ayrı ayrı düşülmesi, her birinin bu durum karşısında yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ayrı ayrı saptanması, davacının toplam tasarruf miktarı içerisindeki katkı oranının belirlenmesi, bu katkı oranının dava tarihindeki dava konusu taşınmazın belirlenen gerçek değeriyle çarpılması sonucu davacının katkı payı alacağının saptanması, az yukarıda belirtilen deliller de toplandıktan sonra dosyanın bu şekilde konunun uzmanı bir hukukçu, bir muhasebeci veya mali müşavire verilerek tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
    Öte yandan hükmün esası davacı vekili tarafından temyiz edilmemiş olup, kabul edilen 15.000,00 TL"den fazla katkı alacağı hesaplandığı takdirde mahkemece bu hususun gözönünde bulundurulması düşünülmelidir.
    Davacı vekilinin faizin başlama tarihine yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmaz 1.1.2002 tarihinden önce, yani mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmiştir. Dava katkı payı alacağına ilişkindir. Bu nedenle faiz isteğinin Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Her dava açıldığı tarihteki hükümlere tabidir. Bu açıklamalar karşısında davalı daha önce temerrüde düşürülmediğinden yasal faize dava tarihinden itibaren karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Edinilmiş mallara katılma alacağı söz konusu olduğunda TMK.nun 239/son fıkrası gereğince alacağa hüküm tarihinden itibaren faiz başlatılır.
    Davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 205,00 TL peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalıya ve davacıya ayrı ayrı iadesine 19.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi