8. Ceza Dairesi 2019/8348 E. , 2019/14991 K.
"İçtihat Metni" Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan şüpheli ..., basit yaralama, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçlarından şüpheli ..., tehdit suçundan şüpheli ... ile basit yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından şüpheli ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Beypazarı Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/03/2018 tarihli ve 2017/2553 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 07/05/2018 tarihli ve 2018/2039 değişik iş sayılı kararını kapsayan onaylı dosyası ile ilgili olarak;
Dosya aslının açılan kamu davası nedeniyle Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/253 esas sayılı dosyasında olmasından dolayı onaylı sureti üzerinden yapılan incelemede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki ... ile şüpheli ... arasında yol verme ve selektör yapma nedeniyle çıkan tartışmada meydana gelen darp olayı nedeniyle, polis memuru olan şüpheli ..."ın şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, şüpheli polis memurları ... ve ..."in müşteki ..."ı karakola davet etmek üzere sivil kıyafetli olarak ikamet adresinin önüne gittikleri, müşteki ..."ı şüpheli sıfatıyla ifadesini almak için polis merkezi amirliğine götürmek üzere araca bindirdikleri ancak belirli bir süre yol aldıktan sonra mezarlığa doğru hareket ederek mezarlıkta 3 dakika 31 saniye kaldıkları ve tekrar yola devam ettikleri hususu sabit olmakla; müşteki ..."ın kolluk ifadesinde şüphelilerin kendisini zorla mezarlığa götürdüklerini beyan ettiği, şüphelilerin aşamalarda alınan ifadelerinde bu hususa ilişkin hayatın olağan akışına uygun bir açıklama yapmadıkları, her ne kadar şüphelilerin müştekiyi mezarlıkta darp ettikleri ve tehdit ile hakarette bulunduklarına dair soyut beyan dışında başkaca yasal delil bulunmadığı anılan kararda belirilmiş ise de, 3 dakika 31 saniye boyunca mezarlıkta tutulan şüphelinin ne amaçla oraya götürüldüğünün ve bu hususa rızasının olup olmadığının yeterli gerekçelerle açıklanamadığı, dolayısıyla atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açmaya yeterli delil ve şüphenin bulunduğu, delillerin takdirinin mahkemesince yapılması gerektiği;
Diğer taraftan her ne kadar şüpheli polis memuru ... hakkında müştekiye karşı eylemlerinden dolayı Beypazarı Cumhuriyet Başsavcılığının 16/03/2018 tarihli ve 2017/2553 soruştruma, 2018/187 esas ve 2018/175 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmış ise de; dosya muhteviyatında bulunan ses kayıtlarında kimliği net olarak belirlenmeyen bir şahsın şüpheli ..."ye hitaben "... çok pis dal...abi...... çok pis dal..." şeklinde ifadelerde bulunduğu, müştekinin de ifadesinde bu sözlerin şüpheli polis memuru ... tarafından söylendiğini, ayrıca bu şüphelinin kendisine tehdit ve hakarette bulunduğunu iddia ettiği görülmekle, müştekinin beyanı da dikkate alınarak şüphelinin kimliğinin yasal deliller ile tespitine çalışılması ve söz konusu şahsın müştekinin yaralanması olayında azmettiren sıfatıyla sorumlu olup olmadığının da değerlendirilerek sonucuna göre delillerin takdirinin gerektiği, dolayısıyla eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.11.2018 gün ve 2018/9466 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.12.2018 gün ve KYB/2018-98154 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebinin kapsamına göre inceleme; şikayetçi ...’a yönelik, şüpheliler ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; şüpheli ... hakkında ise kasten yaralama suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara özgülenmiştir.
Şikayetçi ile ... arasında yaşanan yaralama eylemini ihbar alan polis memurları şüpheliler ... ve ...’ın şikayetçiyi ekip arabasına bindirerek karakoldan önce mezarlığın oraya götürerek burda bir süre kaldıktan sonra karakola götürdükleri, karakolda da şüpheli polis memuru ... hakkında kasten yaralamadan dava açılan polis memuru ...’ye hitaben "... çok pis dal...abi...... çok pis dal..." şeklinde ifadelerde bulunduğu iddiasıyla devam eden soruşturma sonucunda “... ...’ın ... ile birlikte .... Mahallesi .... Sokak üzerinde bulunan ikametgahına gittiği, gerekli adli işlemlerinin yapılabilmesi için olay tarihinde görevli polis ekibince Beypazarı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne davet edildiği, bunun üzerine ...’ın görevli polis memurlarına hakaret ettiği ve direndiği, ...’in sevk ve idaresi altında bulunan ekip aracına bindirildiği, araçta görevli polis memuru ...’in de bulunduğu, tahkikat evrakında bulunan krokide ayrıntılı bir şekilde belirtildiği üzere ...’ın ikametgahı önünden hareket eden aracın sırasıyla Ankara Üniversitesi Beypazarı Meslek Yüksek Okulu ve Beypazarı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü önünden geçtiği ve mezarlığın arka giriş kapısına doğru ilerlediği, ancak 3 dakika 31 saniye sonra geri döndüğü ve Beypazarı Ş.E.D. Polis Merkezi Amirliğine doğru hareket ettiği, bu hususta başkaca bir kamera kaydı bulunmadığının tespit edildiği,
...’ın Beypazarı Ş.E.D. Polis Merkezi Amirliği’ne götürüldüğü, ...’ın olayın sıcağı sıcağına alınan ve Cumhuriyet Başsavcılığımızda da aynen tekrar etmiş olduğu ilk ifadesinde ...’in kendisine ana avrat küfrettiğini, ...’in ise hakaret etmediğini ve herhangi bir kötü davranışta bulunmadığını, karakolda 2 sivil polis tarafından darp edildiğini ve bu polislerin kendisine hitaben “ananı avradını s.keriz or.spu çocuğu” dediklerini belirttiği, kolluk görevlilerince yapılan mülakatta 1 polis memuru tarafından darp edildiğini, diğer polis memurunun sadece hakaret ettiğini beyan ettiği, müdafii aracılığıyla ibraz etmiş olduğu ve sonradan geliştirildiği kanaatine ulaşılan dilekçede ise bu sırada ... tarafından darp edildiğini beyan ettiği, ... hakkında da çeşitli ithamlarda bulunduğu ayrıca bu sefer şikayetçi de olduğunun görüldüğü,
Karakolda bulunan sivil polis memurlarının açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edildiği, alınan ifadelerinde atılı suçları kabul etmediklerinin görüldüğü, ancak görevli polis memuru ... Bahadır Özcan"ın eylemlerinin sabit bulunduğu,
Olay yerinde ve karakolda bulunan kamera kayıtlarının incelendiği, yine tanık olan şahısların ifadelerinin alındığı ve olayın etraflıca araştırıldığı, toplanan delillerin açıklanan hususları dışında ...’ın iddialarını destekler nitelikte olmadıklarının tespit edildiği,
Bu kameralara ait ses kayıtlarının incelenmesinde ise ...’ın çok uzun bir süre suç ortağının açık kimlik ve adres bilgilerini paylaşmadığının, ısrarla olayı tek başına gerçekleştirdiğini belirttiğinin, ayrıca ..."ye ait olabileceği düşünülen herhangi bir hakaret ve tehdit içeren söze de rastlanmadığının görüldüğü,
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; olaya karışan şüpheli şahıs sayısı, bu şahıslardan birinin hala yakalanmamış olması, bu hususta devam eden çalışmalar, şahsın bulunduğu iddia edilen mevkii, zaman dilimi ve destekler nitelikteki kameralara ait ses kayıtları da gözetildiğinde ... ve ...’in ...’a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediklerinden de söz edilemeyeceği, ayrıca ...’nin ...’a karşı darpta bulunduğuna dair iddiadan başkaca herhangi bir delilin dosyada mevcut olmadığı, salt iddia ile kamu davası açılamayacağı, gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18.06.2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25.05.2005-5353 S.K./26.mad.) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Dosya kapsamına göre; şüpheli polis memurları ... ve ...’in şikayetçiyi polis karakoluna götürmek için ekip aracına bindirdikten sonra mezarlığa doğru giderek 3 dakika 31 saniye sonra aynı güzergahtan dönüp karakola doğru gittiklerinin kamera kayıtları ile sabit olduğu ve şikayetçinin beyanlarında şüphelilerin kendisini zorla mezarlığa götürdüklerini belirtmesi karşısında şüpheliler hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açmaya yeterli delil ve şüphenin bulunduğu, delillerin takdirinin mahkemesince yapılması gerektiği,
Şüpheli ... yönünden ise; dosyada bulunan karakola ait ses kayıtlarında kimliği net olarak belirlenmeyen bir şahsın şüpheli ..."ye hitaben "... çok pis dal...abi...... çok pis dal..." şeklinde ifadelerde bulunduğu, müştekinin de ifadesinde bu sözlerin şüpheli polis memuru ... tarafından söylendiğini iddia ettiği ve 02.01.2018 tarihli teşhis tutanağında da şüpheli ...’in kendisine hakaret ve tehdit ettiği yönünde teşhiste bulunduğu görülmekle; "... çok pis dal...abi...... çok pis dal..." şeklinde ifadelerde bulunan şüphelinin kimliği yasal deliller ile tespit edilerek sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip bu kişinin şüpheli ...’yi azmettiren sıfatıyla sorumlu olup olmayacağı hususunda hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik araştırmayla kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek verilen kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına kararına yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiş ve anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliği"nin 07.05.2018 gün, 2018/2039 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 16.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.