Esas No: 2021/2955
Karar No: 2022/1050
Karar Tarihi: 29.03.2022
Danıştay 9. Daire 2021/2955 Esas 2022/1050 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/2955 E. , 2022/1050 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2955
Karar No : 2022/1050
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Belediye Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, ...Mahallesi, ...Pafta, ...Ada ve ...Parsel ile ...Ada, ...Parsel'de kayıtlı taşınmaz nedeniyle 2017 yılına ait toplam 1.749.570,83 TL tutarındaki emlak vergisi ve fer'ilerinin kaldırılması için yapılan 17/01/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararına uyularak, dosyanın yeniden incelenmesi suretiyle;1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 3.maddesi uyarınca vergisi ihtilaf konusu olan taşınmazın tapuda malikinin, Maliye Hazinesi olduğu ve davacı kurum adına tesis edilmiş bir intifa hakkı bulunduğu hususu taraflar arasında ihtilafsız olduğu, bu durumda, lehine intifa hakkı tesis edilmiş olan davacının hakka konu taşınmazdan kaynaklanan emlak vergilerinin ödenmesinden sorumlu olması 1319 sayılı Kanunun 3 ve 13. maddeleri gereği tartışmasız olduğu, bu bağlamda her ne kadar davacı kurum vekili, taşınmaz mülkiyetinin Hazineye ait olması ve Hazineye ait taşınmazların emlak vergisi ve ferilerinden muaf olması nedeniyle, müvekkili lehine tesis edilen intifa hakkı nedeniyle ihtilafa konu taşınmazın emlak vergisinden muaf olduğu, dolayısıyla müvekkili kurumun emlak vergisinin ödenmesinden sorumlu tutulamayacağını iddia etmekte ise de; konuya değil kişi ve kurumlara uygulanan muafiyetin, emlak vergisi uygulamasında verginin konusu olabilecek taşınmaza değil, taşınmazın maliki olan Maliye Hazinesine tanındığı, dolayısıyla verginin ödenmesinden sadece genel ve katma bütçeli kurumların muaf tutulacağı, davacı kurumun özel bütçeli bir kurum olması nedeniyle emlak vergisinden muaf tutulamayacağı açık olduğundan davacı tarafından 2017 yılına ait toplam 1.749.570,83-TL tutarındaki emlak vergisi ve feri'lerinin kaldırılması için yapılan 17.01.2017 tarihli başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Mükellefiyet kaydının terkinine ilişkin açtığı davalarda, mükellef olmadıkları yönünde verilen bölge idare mahkemesi kararının kesinleştiği, bu nedenle tahakkuk yapılamayacağı, taşınmazın malikinin hazine olduğu ve intifa hakkı sahibi olmadıkları, öte yandan bu davanın dilekçe ret kararı üzerine taleplerin ayrılması sonucu açıldığı, bu dosyada anılan dilekçe ret kararından sonra mükellef olmadıkları hususunun değerlendirilmesinin istenildiği, ...Vergi Mahkemesinin E: ...sayılı dosyasında ise hatalı cadde değeri esas alınarak vergi hesaplandığı için aynı işlemin iptalinin istenildiği ve mahkemece işbu temyize konu dosyada bu husus inceleneceği için incelenmeksizin redde karar verildiği halde, temyize konu kararda bu iddiaların incelenmediği, kesinleşen yargı kararlarına göre taşınmazların uzun cephesinin Kongre caddesi olduğu halde , Borsa İstanbul Caddesi esas alınarak hesaplanan emlak vergisinin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı tarafından, İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, ...Mahallesi, ...Pafta, ...Ada ve ...Parsel ile ...Ada, ...Parsel'de kayıtlı taşınmaz nedeniyle 2017 yılına ait toplam 1.749.570,83 TL tutarındaki emlak vergisi ve fer'ilerinin kaldırılması için yapılan 17.01.2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Her ne kadar, Bölge İdare Mahkemesince, Dairemizce davacı tarafın emlak vergisi mükelelefi olduğu belirtilmek suretiyle verilen bozma kararına uyularak, davacının emlak vergisi mükellefi olduğu kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; uyuşmazlıkta anılan taşınmaza ilişkin 2017 yılına ait toplam 1.749.570,83 TL tutarındaki emlak vergisi ve fer'ilerinin kaldırılması için yapılan 17/01/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenildiğinden, mükellef olduğu kabul edilen davacının bu mükellefiyet nedeniyle ödediği vergi tutarının da doğru olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Kaldıki, Dairemizin bozma kararında; 2014 yılı itibarıyla emlak vergisi mükellefiyeti başlamış olan davacı adına 2017 yılı emlak vergisi tahakkukunun yasal olup olmadığının irdelenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Aynı davacı tarafından aynı döneme, aynı taşınmazlara ve aynı ret işlemine karşı, emlak vergisinin Kongre Caddesi esas alınarak hesaplanması gerekirken Borsa Caddesi esas alınarak hesaplandığından bahisle iptali istemiyle açılan davada; ....Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile Mahkemelerinin E:...sayılı dosyasında (temyizen incelenen işbu dosya) davacı tarafından açılan davanın halen derdest olduğu gerekçesiyle incelenmeksizin reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun da ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile reddedildiği ve bu karara karşı yapılan temyiz başvurusunun reddi ile anılan kararın iş bu dosya ile aynı tarihte yapılan inceleme sonucunda bu gerekçe uygun bulunarak Dairemizce 22/09/2020 tarih ve E:2018/3108, K:2020/3914 sayılı kararı ile onandığı, aynı davacının 2018 yılı tahakkukuna karşı açtığı davada, ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile taşınmazın en uzun cephesinin Kongre caddesi olduğu ve bu hususun yargı kararları ile kesinleştiği belirtilmiş, anılan kararın Dairemizin 22/05/2020 tarih ve E:2020/2372, K:2020/2379 sayılı kararı ile onandığı görülmüştür.
Bu durumda; Bölge İdare mahkemesince bu konuda davacı iddiaları ve yukarda bahsedilen yargı kararları dikkate alınarak, taşınmazların vergilendirilmesinde esas alınacak cadde ve sokağın hangisi olduğu incelenerek ödenmesi gereken tutara ilişkin bir değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlarda inceleme yapılmaksızın, 1.749.570,83 TL tutarındaki emlak vergisi ve fer'ilerinin kaldırılması talebiyle yapılan 17/01/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne
2....Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.