Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6540
Karar No: 2010/1922
Karar Tarihi: 19.4.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6540 Esas 2010/1922 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, vekil edeni adına tespit edilen taşınmazda yol olarak bırakılan bölümün parseline ilave edilerek tapuya tesciline ve diğer davalıların da taşınmaza elatmalarının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili davanın reddedilmesini savunurken, diğer davalılar taşınmazın 30 yılı aşkın süredir yol olarak kullanıldığını belirtmişlerdir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay bu kararı bozmuştur. Dava, Kadastro Kanunu'nun 16. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Yol olarak gösterilen bir yerin kazanılabilmesi ve tapuya tescil edilebilmesi için genel yol niteliğinde olmaması ve paftasında gösterildiği tarihten dava tarihine kadar tasarruf edilmesi gerekmektedir. Dairenin uygulamalarına göre, dava açılırken paftasında yol olarak gösterildiği tarihten önceki sürenin hesaba katılması gerekmektedir. Davacının makul bir süre içerisinde dava açtığı kabul edilerek iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanması gerekirken, davanın reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16. maddesi ve HUMK.nun 428. maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2009/6540 E.  ,  2010/1922 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve tescil


    ... ile Hazine ve Işıklı Köyü Tüzel Kişiliği, ... ve müşterekleri aralarındaki elatmanın önlenmesi ve tescil davasının reddine dair Karadeniz Ereğli 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.06.2009 gün ve 317/248 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, vekil edeni adına tespit edilen 145 ada 19 parselle bütün olan taşınmazın bir bölümünün kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak bırakıldığını belirterek bu bölümün parseline ilave edilerek vekil edeni adına tapuya tesciline, diğer davalıların da dava konusu taşınmaza elatmalarının önlenilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi, dava konusu taşınmazın bir bölümünün patika yol olduğunu belirterek bu bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmesini istemiş, diğer davalılar ise taşınmazın 30 yılı aşkın süredir yol olarak kullanıldığını bildirmişlerdir.
    Mahkemece, kadastro çalışmalarının 2007 yılında kesinleştiği, davanın ise 2008 yılında açıldığı, dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmediğinden kadastro öncesindeki zilyetliğe dayanılamayacağı, süresinde kadastro mahkemesinde açılmış bir dava olmadığı gibi kadastrodan sonra 20 yıl süren zilyetliğin de bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak bırakılan taşınmazın TMK.nun 713/1. maddesi hükmü uyarınca tescili isteğine ilişkindir.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesi hükmüne göre yol, meydan, köprü gibi yerler paftasında gösterilmek suretiyle kadastro işlemi yapılır. Yol olarak bırakılan bir yerin kazanılabilmesi ve tapuya tescil edilebilmesi için Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre; kamunun ortak kullanımındaki genel yol niteliğinde olmaması ve paftasında gösterildiği tarihten dava tarihine kadar TMK.nun 713/1. maddesinde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir.Komşu parsellere ait kadastro tutanaklarındaki açıklamalara göre; dava konusu taşınmaz 20.12.2006 tarihinde paftasında yol olarak bırakılmış, eldeki dava ise 15.07.2008 tarihinde açılmıştır.
    Dairemizin uygulamalarına göre; gerek tespit dışı bırakılma ve gerekse paftasında yol olarak gösterilmesi işlemlerinin yapılması tarihinden sonra kabul edilebilir makul bir süre içerisinde davanın açılması halinde böyle bir davaya bakılması, paftasında yol olarak gösterildiği tarihten önceki sürenin hesaba katılması gerekir. Davacının makul bir süre içerisinde dava açtığı kabul edilerek iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi, teknik bilirkişinin raporunda sözü edilen Karadeniz Ereğli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/204 Esas, 2008/271 Karar sayılı dava dosyasının getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde gözönünde tutulması, aynı krokide A ve B harfleri ile gösterilen yerlerin köy halkı tarafından kullanılan kadim yol olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde araştırılıp belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 19.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi