17. Ceza Dairesi 2019/7810 E. , 2019/10798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR: : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan ve sanıklar ... ve ... hakkında ayrıca hırsızlık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz isteminin kamu malına zarar verme suçundan beraat eden sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan ... vekili ile sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun ve de takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında katılan ... ‘ye yönelik 21.07.2010 ve 21.07.2011 tarihli hırsızlık eylemleri ile ilgili olarak mahallinde zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi mümkün görülmüştür
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Gerger Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanıklar hakkında hırsızlık suçundan cezalandırılmaları talebi ile 28.05.2012 tarihli iddianamenin düzenlendiği, sanıklar hakkında TCK"nun 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan cezalandırılmaları için kamu davası açılmadığı, iddianame içeriğinde bu suçun anlatılmadığı, ayrınıtları Ceza Genel Kurulu"nun 06/05/2014 tarih, 2012/6-1486 Esas ve 2014/238 sayılı kararında belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakamesi Kanunu"nun 225/1. maddesinde yer alan, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklinde düzenlemeye göre, hakkında açılmış dava bulunmayan ve iddianamede anlatılış tarzına göre unsurları gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun"un 165/1. maddesinde suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan birleştirme talepli kamu davası açılması sağlanıp bu dosya ile birleştirildikten sonra hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2-28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; "Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısı"nın kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir." düzenlemesi gereğince sanıklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda, hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafi ile sanık ...’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.