Esas No: 2022/4392
Karar No: 2022/7062
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4392 Esas 2022/7062 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/4392 E. , 2022/7062 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kocaeli 1. İş Mahkemesi
Dava, İş kazası ve sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin iş kazası meydana gelmeden önce karton bardak imalatı yapan işveren nezdinde sigortasız ve asgari ücretle çalıştığını, dava konusu iş kazasının müvekkilinin işe giriş tarihinden 12 gün sonra karton bardak imalatı yapan baskı makinesini tamir ettiği esnada makinenin çalıştırılması ile sağ el başparmağını, makineye kaptırması sonu gerçekleştiğini, müvekkilinin hastanede iken davalı işverenin olayın iş kazası olarak kayıtlara geçmemesi halinde bütün zararlarını karşılayacağını, aralarında hiçbir anlaşmazlık çıkmayacağını, kendisine güvenmesini beyan ettiğini, müvekkilinin de çektiği ızdırap ve kullandığı ilaçların etkisiyle doğru düşünemediğini, teklifi kabul ederek evde elinin üzerine ısıtıcı düştüğünün söylediğini, davalı işverenin sözünü yerine getirmemesi üzerine müvekkilinin kaza tarihinden sonra kuruma başvuruya karşılık ise kurum yetkililerinin talebi işleme alma yönünde red cevabı verdiğini belirterek dava konusu olayın iş kazası olarak tespiti ile maluliyet oranının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça 15/05/2015 tarihli dilekçesi ile iş kazası geçirdiğini beyanında bulunmuş ise de işveren tarafından sigoralının mensubu olduğu işyerinde düzenlenen iş kazası ve meslek hastalığı bildirim formu, iş kazası tespit tutanağı, olayın intikal ettiği kolluk kuvvetlerince olayla ilgili düzenlenen tutanak ve tanık ifade tutanakları bulunmadığından olayın 5510 sayılı Yasanın 13. maddesi gereğince iş kazası sayılamayacağına karar verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; "Dava, davacının 16/02/2015 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun ve davacının maluliyet oranının tespitine ilişkindir./ Davacı taraf SGK İzmit Sosyal Güvenlik Merkezi'ne müracaat etmiş ancak meydana gelen olayın iş kazası olmadığı yönünde karar verildiği görülmüştür./ Emsal Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere;iş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden (5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre iş kazası; a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya daha sonra bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup iş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür./ Mahkememizce yapılan yargılamada, SGK'dan gelen belgeler, mahalinde keşif yapılmak sureti ile Hukukçu, Makine Mühendisi İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı ile Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doktor vasıtası ile alınan 08/11/2016 tarihli bilirkişi heyet raporu, tedavi evrakları ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar kurum meydana gelen olayın iş kazası olmadığı yönünde karar vermiş ise de;/ 1 Hukukçu, 1 Makine Yüksek Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı, 1 bilirkişi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doktor heyetinden mahalinde keşif yapılarak alınan bilirkişi raporunda; davacı ...'nın sağ elinde gelişen hasarın ısıtıcı tutmaktan ziyade söz konusu karton bardak yapım makinesinde çalışırken ortaya çıkmasının mümkün göründüğü, davacının maruz kaldığı olayın iş kazası sayılmasının mümkün olacağı yönünde rapor verildiği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu olayın iş kazası olduğun anlaşılmıştır./ Davacının maluliyet oranının tespiti yönünden ise dosya Yüksek Sağlık Kurulu'na gönderilmiş olup, Yüksek Sağlık Kurulu'nun 2017/1032 esas 26/5766 karar sayılı kararında davacının E cetveline göre meslekte kazanma gücü kayıp oranının %9,1 olduğu anlaşılmış olup, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun 03/04/2019 tarih, 5711 karar sayılı raporunda da davacının E cetveline göre meslekte kazanma gücü kayıp oranının %9,1 olduğu şeklinde birbirini destekler raporlar verildiği anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu Rapor ve Yüksek Sağlık Kurulu raporu birlikte değerlendirildiğinde davacının %9,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile "-davanın kabulü ile, davacı ...'nın 16/02/2015 tarihinde davalı iş yerinde çalışırken geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti ile, davacının %9,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının tespitine," dair hüküm kurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Bölge Adliye Mahkemesince “I-Davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,
II-DAVANIN ESASI HAKKINDA,
1-İs kazası olduğunun tespiti talebinin kabulü ile; davacı ...'nın 16/02/2015 tarihinde davalıya ait iş yerinde çalışırken geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine,
2-Sürekli iş göremezlik oranının tespiti talebinin usulden reddine,” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tüm sair temyiz ititrazlarının reddi gerekir.
2-5510 sayılı Kanun'un anlamında sigortalı niteliğini kazanmanın koşulları başlıca üç başlık altında toplanmaktadır. Bunlar: a) Çalışma ilişkisinin kural olarak hizmet akdine dayanması, b) İşin işverene ait yerde yapılması, c) Kanunda açıkça belirtilen sigortalı sayılmayacak kişilerden olunmaması şeklinde sıralanabilir. Sigortalı olabilmek için bu koşulların bir arada bulunması zorunludur.
5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde ise iş kazası,
"a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c)Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e)Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olay olarak tanımlanmıştır.
Olayın, işkazası olarak kabul edilebilmesi için olaya maruz kalan kişinin 5510 sayılı Kanunun 4. maddesi anlamında sigortalı olması, olayın, 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, olayın, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur.
Somut davada, olay günü davalı işveren nezdinde çalışan bordrolu görgü sahibi çalışanların kaza ile ilgili ayrıntılı ifadeleri alınmalı, iş kazasının hangi saatte gerçekleştiği, işyerinde gece çalışması olup olmadığı hususları sorulup araştırılarak elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece görgüye değil duyuma dayalı olan tanık beyanlarına göre yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı tüm taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...'ya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/05/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.