17. Hukuk Dairesi 2016/7252 E. , 2019/3154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacılardan ... ve ..."nin babası ..."nin eşi ve diğer müvekkillerin oğlu ve kardeşi ..."in 03/08/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, bu nedenler davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek toplamda 85.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile destekten yoksun kalma tazminatı yönünden; davacı eş ... için 25.000,00 TL"sinin olay tarihi olan 03/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; 138.387,00 TL"sinin ıslah tarihi olan 23/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 163.387,00 TL"nin, davacı çocuk ... için 15.000,00 TL"sinin olay tarihi olan 03/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; 11.307,00 TL"sinin ıslah tarihi olan 23/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 26.307,00 TL"nin, davacı çocuk ... için 7.798,94 TL"nin olay tarihi olan 03/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davacı anne ... için 11.282,79 TL"nin olay tarihi olan 03/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davacı baba ... için 9.369,03 TL"nin olay tarihi olan 03/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; tahsilatta tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat yönünden eş ve iki çocuk için ayrı ayrı 25.000,00"er TL, anne baba için ayrı ayrı 10.000,00"er manevi TL, üç kardeş için ayrı ayrı 5.000,00"er TL olmak üzere toplam 110.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK"nin 43. (6098 sayılı TBK"nin 51. md.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
Somut olayda, müteveffanın izinli olan davalıların memleketlerine gitmek için yola çıkacağını öğrenince kendisinin de izin alarak evine gitmek için araca bindiği ve yola çıktıkları, ücret karşılığında bir taşıma olduğuna dair beyan yahut belge olmadığı anlaşılmaktadır. Bu hususlar
. göz önüne alındığında, olayda hatır taşıması söz konusu olduğu, 818 sayılı BK"nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK"nin 51. md.) gereğince tazminattan hatır taşıması nedeniyle %20 indirim yapılması gerekirken, hatalı değerlendirmeyle indirim yapılmaması isabetli görülmemiştir.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, olayın oluş şekli dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.