
Esas No: 2015/18249
Karar No: 2016/9345
Karar Tarihi: 09.05.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/18249 Esas 2016/9345 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TARİHİ : 09/06/2015
NUMARASI : 2012/334-2015/287
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl ve birleştirilen davaların kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl dava ile birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/g maddesine göre, arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken, dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça benzer yüzölçümlü olması gerekir. Dava konusu taşınmazın yüzölçümü 80.081,00 m² somut emsal olarak alınan taşınmaz ise 584,64 m² olduğundan, birbirlerine emsal olarak alınması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Fen bilirkişi raporunda (C) harfiyle gösterilen alan için; kazı yapılan ancak imar uygulamasına giren kısım olarak bahsedilmiştir. Bu durumda, belediye başkanlığından adı geçen alanın düzenleme ortaklık payı olarak kesilen bölüm içerisinde kalıp kalmadığı sorulup, alınacak cevaba göre mahallinde yeniden keşif yapılarak, düzenleme ortaklık payı içerisinde kalıyor ise eski hale getirme bedeline hükmedilemeyeceği düşünülmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
3)Bilirkişilerce yapı bedeline hükmedilmiş ise de; söz konusu yapının el atılan alanlar içerisinde kalıp kalmadığı anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, yeniden keşif yapılmak suretiyle yapının el atılan alanda bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.