19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/30975 Karar No: 2020/3290 Karar Tarihi: 05.05.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/30975 Esas 2020/3290 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kararda, çocuk mahkemesinde görülen bir davada sanığın 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edildiği belirtiliyor. Temyiz edilen kararın incelendiği ve temyiz isteğinin reddi nedenlerinin olmadığı ifade ediliyor. Kararın esasına geçildiği ve yapılan incelemeler sonucunda, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir\" düzenlemesinin sanık lehine olduğu ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanmasının da olanaklı hale geldiği belirtiliyor. Bu nedenle, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapmanın yerel mahkemeye ait olduğu vurgulanıyor. Suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenlerinin yerinde görüldüğü ve hükümün bozulması gerektiği sonucuna varılıyor. Son olarak, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesine göre hükmün bozulmasına karar verildiği belirtiliyor ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması için dosyanın mahkemeye gönderilmesi kararı veriliyor. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi ve geçici 12. maddenin 2. fıkrası olarak belirtiliyor.
19. Ceza Dairesi 2019/30975 E. , 2020/3290 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete" de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen ""Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir."" şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun" un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun" un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK" nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.