
Esas No: 2015/25486
Karar No: 2016/9337
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/25486 Esas 2016/9337 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/03/2015
NUMARASI : 2014/840-2015/237
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj gölü rezervuar alanı olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj gölü rezervuar alanı olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesi yöntem olarak doğrudur.Ancak;
1-Dava konusu taşınmaz büyük yüzölçümlü olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu büyüklükteki taşınmazın, hangi su kaynağından ve ne şekilde sulandığı ayrıntılı olarak belirtilmeksizin, sınırındaki dere ile sulandığı belirtilmek suretiyle sulu tarım arazisi olarak kabul edilmiş ve sulu arazide yetişen ürünlere göre bedel belirlenmiştir. Bu itibarla mahallinde yeniden keşif yapılarak taşınmazın fiilen hangi su kaynağından ve ne şekilde sulandığı, su kaynağının ve sınırındaki derenin taşınmazın tamamını sulamaya yetip yetmeyeceği belirlenerek ayrıca mahallinde hakim gözlemi de tutanağa geçirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmazdan daha önce TEK lehine kurulan irtifak hakkı nedeniyle bu taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğü oran ve miktarı belirlenerek tespit edilen taşınmaz bedelinden düşülmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.