8. Hukuk Dairesi 2009/6766 E. , 2010/1906 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
...ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Yazıhan Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.07.2009 gün ve 101/68 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ..., imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan yaklaşık 22 dönümlük taşınmaz bölümünün adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 09.04.2009 tarihli rapor ve ekli krokisinde B harfiyle gösterilen 20011,15 m2 taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri uyarınca açılan tescil isteğine ilişkindir. Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazısına göre, dava konusu taşınmaz 1956 yılında yapılan tapulama çalışmalarında "Dağ" olarak tespit dışı bırakılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın öncesinde taşlık arazi niteliğindeyken davacı tarafından imar- ihya edilerek 20-25 yıldır davacının zilyetliğinde olduğunun yerel bilirkişi ve tanıklar, sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunun ziraatçı uzman bilirkişi tarafından bildirilmesi üzerine davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Dava konusu taşınmaz tapulama çalışmaları sırasında dağ niteliğiyle tespit dışı bırakılmış olup, böyle bir yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre tapuda tescil edilebilmesi için imar-ihya işleminin tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile anılan maddelerde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit dışı bırakılma tarihi olan 1956 yılından sonra, dava tarihine göre ( 19.09.2008 ) 20-25 yıl öncesine ait ( 1983-1988 yılları arası) 1/20.000 veya 1/25.000 ölçekli iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları celp edilip, keşifte uzman bilirkişi tarafından uygulanmalı ve stereoskop altında incelenmelidir. Bu inceleme sonucunda arazinin üç boyutlu olarak görülmesi, taşınmazın sınırlarının belirlenmesi ve ekilmeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkün olacaktır. (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınlarından Doç. Dr. Mahmut Yüksel’in Toprak Etüd ve Haritalama kitabının 1995 yılı baskısı sh:53 )
Hava fotoğraflarından yararlanmanın amacı az önce de açıklandığı gibi, taşınmazın sınırlarının ve üzerinde hangi tarihte zilyetlik yoluyla tasarrufta bulunulmaya başlandığının belirlenmesidir. Hava fotoğraflarının stereoskopik olması ve stereoskop aleti altında incelenmesi halinde taşınmazın üç boyutlu olarak görülmesi ve hangi tarihte zilyetliğe başlandığının tesbiti mümkün olacaktır.
Mahkemece yapılacak iş; izah edildiği gibi, dava tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarını usulüne uygun bir biçimde yetkili mercilerden getirtmek ve uzman bilirkişiler marifetiyle mahallinde yapılacak keşfi müteakip taşınmazın yeri ve hudutları belirlendikten sonra hava fotoğraflarını stereoskop aleti altında inceletmek ve sınırları itibariyle dava tarihinden geriye doğru 20 yıl önce zilyet edilip edilmediğini belirlemek olmalıdır.
Ayrıca; dava konusu taşınmazın keşfi izlemeye yarayacak krokisinin yanında, niteliği bakımından açıklayıcı olması için HUMK.nun 366. maddesine göre topoğrafik haritasının çıkarılması, taşınmazı gösterir fotoğraflarının mahalline götürülecek bilirkişiler marifetiyle elde edildikten sonra, hakim tasdikli olarak dosya arasına alınması ve temyiz incelemesinde göz önünde bulundurulması gerekir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.