13. Hukuk Dairesi 2016/12752 E. , 2018/12273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 30.12.2013 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, teslimden 2-3 ay sonra aracın sol ön çamurluğunda boya ve renk değişikliğinin meydana geldiğini, servise başvurduğunu ve aracı servise bıraktığını ancak kesinlikle boya yapılmasını istememesine rağmen aracın bu bölümünde boyama yapıldığını, aracı teslim alarak 16 ay kadar kullandığını sonrasında aracı elden çıkarmak istediğinde sol ön kapısının da yarım boyalı olduğunu öğrendiğini, aracın kendisine ayıplı olarak satılmış olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimine ya da ayıplı aracın davalıya iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
Davalı ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 30/12/2013 tarihinde alınan 03/01/2014 trafiğe çıkış tarihli ... aracın ayıplı olması nedeniyle raporla belirtilen yaklaşık değer kaybı ortalaması 4.000,00 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece yargılama makamı, mütalaasına başvurulan bilirkişi raporu görüşüne de dayanarak; davacının davalı şirketten 30/12/2013 tarihinde satın aldığı dava konusu 0 km 2013 model ... marka aracın 04/01/2016 tarihli bilirkişi raporuyla belirlendiği şekilde sol ön çamurluk kısmında boyama yapılarak 0 km alınan aracın orjinalliğinin bozulduğu, dinlenilen davalı tanıkları ... ve ..."ün beyanlarıyla da, davacının istememesine rağmen sol çamurluktaki boya olmasıyla ilgili aracın geri alınıp 10.000,00 TL fark ile yeni araç verilmesinin kabul edilmesi, servise yönlendirildikten sonra boyama yapılıp yapılmadığının bilmedikleri yönündeki beyanlara itibar edilemeyeceği nedeniyle, serviste boyama yapılarak bu durumun oluşturulduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, aracın sol ön çamurluğundaki renk değişimi dava dilekçesinde de ifade edildiği üzere, araç tesliminden 2-3 ay sonra ortaya çıkmış, serviste davacı iddiası ve mahkeme kabulüne göre davacı tüketicinin arzusu hilafına boyanmış, bu işlemden sonra davacı tüketici tarafından araç 16 ay kadar kullanılmıştır. Bu halde, davacı tüketicinin onayı dışında da olsa aracın sol ön çamurluğundaki renk farkına ilişkin olarak davacının onarımı kabul etmiş olduğunun kabulü gerekir.
Bu halde, uyuşmazlığın giderimi için üzerinde durulması gereken aracın sol ön kapısında aracın değerini düşürür mahiyette ve aracı ayıplı kılacak nitelikte bir boya kalınlığı/farklılığı olup olmadığı hususudur. Aracın sol ön kapısına ilişkin ise, hükme esas alınan bilirkişi raporunda “...sol ön kapının üst kısmındaki boya kalınlığının 128 birim,... sol ön kapı sacının açma koluna yakın yerden yapılan ölçümde ise boya kalınlığının 125 birim..” olduğu tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bunun dışındaki değerler ise ön sol çamurluğa ilişkin değerler olarak görülmektedir. Bu bilgiler öncesinde bilirkişi normal orijinal fabrika çıkışlı araçların kaportasındaki boya kalınlığının firmadan firmaya değişmekle beraber 150-200 birim aralığında olduğu/olması gerektiği bilgisini raporunda paylaşmış olup, o halde, ölçülen değerler bu aralıkta kalmakla araç ön sol kapısında boya nedeniyle bir ayıbın olmadığı sonucunu doğurur. Esasında, hükme esas alınan bilirkişi raporu yazım şekli ve ölçüm alınan noktaların ifade ediliş tarzı gereği karışıklık yaratır mahiyette ve açık olmayıp bu rapora dayanılarak hüküm kurulması hatalı olmuştur. Yine rapor karşısında davalı tarafça ileri sürülen itirazlar da karşılanmamıştır. Bu haliyle dosya içerisindeki bu rapora dayalı olarak hüküm kurulamayacağı gibi bu rapora dayalı hükmün temyiz denetimi de yapılamaz. O halde, mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere, ön sol çamurluk için onarım sonrası davacı tüketici tarafından aracın teslim alınarak aracı kullandığı 16 aylık süre nazara alınarak ve ön sol kapı için ise, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir Üniversiteden, konularında uzmanların bulunduğu, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle, yukarıda işaret edilen noktalar bakımından, teknik verileri gösterir, bu verileri yorumlar mahiyette ve bu yorumların nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, taraf itirazlarını karşılar nitelikte rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı ve bu nedenle eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.