1. Hukuk Dairesi 2016/11286 E. , 2019/4155 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan ...’in maliki olduğu 93 ada 23 parsel sayılı taşınmazı, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 13.10.2009 tarihinde ölünceye kadar bakma şartıyla davalı gelini ...’ya temlik ettiğini ileri sürerek dava konusu 93 ada 23 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.Asıl ve birleştirilen davada davalı, mirasbırakanın oğlu ... ile evli olup 1986 yılından itibaren mirasbırakanla birlikte dava konusu evde yaşamaya başladıklarını, 1996 yılında kendilerine ait kooperatif evine taşındıklarını, bu 10 yıllık süreçte mirasbırakana baktıklarını, mirasbırakanın bilahare evlenip ...’ya gittiğini ancak ikinci eşinin ölümü üzerine tekrar ...’e döndüğünü, mirasbırakanla ilgilenip ihtiyaçlarını karşıladığını, mirasbırakanın diğer iki oğlu lehine de tasarruflarda bulunup çocukları arasında paylaşım yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.Karar, taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü.
KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle temlikin muvazaalı olmadığı, bakım karşılığı yapıldığı saptanarak asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Asıl ve birleştirilen davada davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.Asıl ve birleştirilen davada davalının temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri, taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir.Somut olayda, mirasbırakan ...’in 24.04.2013 tarihinde ölümü üzerine kendinden önce ölen oğlu ...’dan olma asıl davada davacı torunları ... ve ..., yine kendinden önce ölen oğlu ...’den olma birleştirilen davada davacı torunları ... ve ... ile dava dışı oğlu ...’ın mirasçı kaldıkları nüfus kayıtlarıyla sabittir. Dava konusu taşınmazın tümünün keşfen saptanan değeri 80.199,13 TL olup, asıl ve birleştirilen davada davacıların miras paylarına isabet eden toplam değer her bir dava bakımından ayrı ayrı 26.733,00 TL’dir. Birleştirilen davaların ayrı dava olma özelliklerini korudukları da gözetilerek retle sonuçlanan her dava bakımından 26.733,00 TL üzerinden davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek seferde taşınmazın tümünün değeri olan 80.199,13 TL üzerinden fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus temyiz edenin sıfatına göre aleyhe bozma yasağı kapsamında kaldığından ve davacılar tarafından da açıkça temyiz sebebi yapılmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Öte yandan, nüfus kayıtlarına göre mirasbırakanın kendinden önce ölen oğlu ...’nin eşi olan davacı ...’in mirasçı olmadığı ve diğer davacılarla birlikte onun yönünden de davanın reddine karar verildiği kuşkusuzdur. Davalı yanın, davacının birden fazla olması ve davacılardan biri yönünden farklı gerekçeyle davanın reddi durumunda davalı yararına ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki temyiz itirazı da yerinde değildir. Zira karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesinde “ Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesine yer verilmiş olup, sözü edilen düzenlemenin davalıların birden fazla olması durumunda uygulanacağı, eldeki davada ise davalının tek, davacıların birden fazla olduğu, bu nedenle davacılardan biri yönünden davanın aynı ya da farklı gerekçeyle reddedilmesinin davalı yararına hükmedilecek vekalet ücreti bakımından sonucu değiştirmeyeceği açıktır. Asıl ve birleştirilen davada davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.00.-TL. Fazla yatırılan harcın davacılar ve birleştirilen davada davacılara iadesine, 15.20.-TL. fazla yatırılan harcın davalı birleştirilen davada davalıya iadesine, 26.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.